Canan'a uzun uzun bakardım: Başı küçük pence - AlıntıSöz

Canan'a uzun uzun bakardım: Başı küçük pencere perdelerini düre düre yaptığı yastığa yaslanmış, kumral saçları bu yastıkta tatlı bir top yapıp omuzlarına dökülmüş olurdu. Güzelim uzun kolları bazen birbirine paralel iki kırılgan dal gibi benim sabırsız dizlerime doğru uzanır, bazan da biri, perdeden yastığa destek bir yastık olan ikinci elini dengeler, öbürü de denge yapan kolun dirseğini zarifçe dibinden tutardı. Yüzüne baktığımda çoğunlukla kaşlarını çattıran bir acı görürdüm orada., bazan kumral kaşları çatıla çatıla alnına beni meraklandıran soru işaretleri yollardı. sonra soluk yanaklarının teninde bir ışık görürdüm ve çene kemiğiyle upuzun boynunun birleştiği harika ülkede ve bir de sonra başı öne doğru eğilmişse enseye dökülen saçlarının altındaki erişilmez tende güllerin açtığını, güneşin battığını ve neşeli ve oyuncu sincapların bu dokunulmaz kadife cennete beni çağıran taklalar attıklarını düşlerdim. Geniş mi geniş, solgun mu solgun dudaklarında ve bu dudakları sinirle dişlediği için bazan üzerlerinde beliren narin zarda ve birazcık olsun uykusunda gülümseyebilmişse eğer, bütün yüzünde o altından ülkeyi görürdüm ve derdim ki kendime: Hiçbir derste öğrenmedim, hiçbir kitapta okumadım, hiçbir filmde görmedim; ah ne kadar da güzelmiş aşıkın maşukun uyuyuşunu doya doya seyretmesi, ey melek.

Diğer Orhan Pamuk Sözleri ve Alıntıları