?Bütün evin gürültüsünün ana karargâhı olan odamda oturuyorum.Tüm kapıların vurulduğunu işitiyorum, böylece hiç değilse kapılar arasında dolaşanların ayak seslerini duymaktan kurtuluyorum, ama mutfakta açılıp kapanan fırın kapağının gürültüsünü işitiyorum. Babam odamın kapılarım sanki yararcasına gecelik elbisesini yerde sürükleyerek gelip geçiyor, bitişik odada sobanın külünü kazıyorlar, Valli ön odadan kelimesi kelimesine babamın şapkasının temizlenip temizlenmediğini soruyor, benimle dost olmaya çalışan bu vızırtı, kendisini yanıtlayan bir haykırışı da karşılıyor. Sokak kapısının kilidi açılıyor ve hastalığa tutulmuş insan boğazı gibi bir gürültü çıkartıyor, sonra şarkı söyleyen bir kadın sesiyle açılıyor ve sonra gene hiç kimseyi umursamamanın son aşamasına varan sert, erkekçe bir hareketle kapanıyor.Baba evden çıktı, şimdi daha zarif, daha dağınık, daha umutsuz bir gürültü başlıyor, iki kanaryanın yönettiği gürültü. Daha önceleri de düşünmüştüm ama şimdi kanaryalar derken gene aklıma geliyor, acaba kapıyı azıcık aralasam, yılan gibi bitişik odaya sürünsem ve böylece yerden hiç kalkmayarak kızkardeşlerim ve dadılarından biraz sessiz olmalarını mı rica etsem. Franz Kafka
Diğer Tezer Özlü Sözleri ve Alıntıları
- Meyhanelerde umutsuz bir bekleyiş vardır -kendi kendini bekleyiş.
- Öyle anılar var ki gerçek mi yoksa düşünülmüş mü olduklarını bilemiyorum.
- Artık giderek dünya insanları bana birer fabrika ürünü gibi görünüyor.
- mevsimler değişiyor.
bunlar vivaldi'nin dört mevsimleri gibi değil.
dinlendirici olamıyorlar hiç. - Yaşam, mutlak tutkularla dolu. Yaşamı sevmekle birlikte ölüme alışmak da büyüyor, gelişiyor. Güzellikler kazanıyor. Bu sevgiyi nasıl rahatlıkla uğurluyorsam, yaşamı da o denli rahat, o denli güzel uğurlamalı. Sevgilerimi doyumla devretmeliyim.
- Çoğu tutucu insanlar. Tüm düşünceleri para. Ev. Araba. Ve çocuklarının güzel geleceği. Gizli sevgililer edinmeye çalışan, ama kendilerini mutlu aile babaları, ileri bilim adamları göstermek isteyen, insanın özünü anlamaktan yoksun kişiler.
- Anlatamayacağım. Bu insanlar "Guguk Kuşu" filmini de, Napolyon'un yaşamöyküsü filmini de, limana yanaşan beyaz bir yolcu gemisini de, vitrinlerdeki yeni sonbahar giysilerini de aynı gözlerle seyredebiliyorlarsa, elimden ne gelir?
- - Sana ne oldu? Sensiz yaşayamam.
- Yaşarsın. Herkes herkessiz yaşayabilir. - Mutluluğun, insanın kendi kendisiyle hoşnut olmasıyla başlayacağını da bilmiyorum.
- Kimse yaşadığımız mevsimin, günlerin ve gecelerin yaşamın kendisi olduğundan söz etmiyor.