Bu alıntılar Napolyon Savaşları' nın özeti niteliğinde olacak. 1- Savaş Avrupa'da, durup durup başlayarak. on üç senedir devam edip gitmekteydi. Şimdi, 1805' te sözde barış olmuştu ama bu huzursuz bir barıştı. Avrupa kralları, Fransa'da Bourbon Hanedanı'nı yıkan devrime karşı hemen silaha sarılmalarına rağmen, Napolyon'un askeri dehası karşısında bir şey yapamıyorlardı. Fransa ile savaşan, başarısını bir tek denizlerdeki üstünlüğüne borçlu olan İngiltere kalmıştı. Bütün öteki devletler gibi Rusya' da, Avusturya' da savaştan çekilmişlerdi. Yalnız Napolyon, impratorluğunu gittikçe genişletiyordu. Bu yüzden topraklarını kaybetmekten korkan Avrupa Devletleri, tekrar savaşa girmeyi düşünüyorlardı. 2- Genç Rus Çarı I.Aleksandr Fransız ordularını durdurmayı üzerine almıştı. Çünkü ittifak içinde olduğu devletler çok zayıftı; Kutsal Roma İmparatorluğu çökmek üzereydi; İsve.' in başında deli diye tanınan Gustavus vardı, nitekim birkaç yıl sonra tahtan indirildi. 1805 Ekim' inde Nelson'un donanması Fransız donanmasını Trafalgalar'da (kendi notum: Trafalgalar, Preveze ve Tsushima ile beraber tarihteki üç büyük deniz savaşından biridir) bozguna uğratınca, İngiltere işgal tehlikesinden kurtulmuştu. Napolyon şimdi Doğu' ya dönmüş, ordularını Avusturya üzerine sürmüştü. Rusya, müttefiki Avusturya' nın yardımına koşmak için güneye ordu yolladı. 3- Güçlü devletlerin Napolyon'a karşı kurdukları birlik, 1805 yılındaki çarpışmaların acı sonuçlarıyla, yer yer çöküyordu. Fransız İmpratoru, ekimde Ulm Savaşı'nda Avusturya ordusunu tamamıyla yok etmiş, kasımda da Viyana' ya girmişti. Aralık başında Rus ordusuyla Avusturya ordusundan arta kalanlar bir araya gelerek, Austerlitz' de Fransızlara karşı son güçleriyle saldırıya geçtiler. Bu savaşta da onlar yenildiler ve Austerlitz Napolyon'un en büyük zaferlerinden biri olarak tarihe geçti. 4- Napolyon, 1810' da Avusturya İmparatoru'nun kızı Mariya Louise ile evlenerek, Habsburg hanedanıyla birleşmişti. Daha önce Rusya ile de barış imzalayarak, doğu cephesini tamamıyla güvene almıştı. Bununla birlikte, Avrupa barışa henüz tam anlamıyla kavuşmuş değildi. İngiltere, İberya Yarımadası'nda Fransızlarla savaşıyordu, denizlere de İngiliz donanması hakimdi. 1811' de Rusya, İmparatorluğu'nu genişletmek amacıyla, Osmanlı'ya savaş açtı fakat bu hamle Rusya'ya pek bir şey kazandırmadı. Devamı gelecek...
Diğer Lev Nikolayeviç Tolstoy Sözleri ve Alıntıları
- Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.
- Bazıları hiçbir şeye inanmıyorlar ve bununla gurur duyuyorlar. Diğerleri, kendi menfaatlerine olan ve kitlelere iman görüntüsü altında inanmaya ikna ettikleri şeylere inanır görünüyorlar. Geriye kalan büyük çoğunluk ise kendilerine uygulanan hipnotizmayı iman olarak kabul ediyorlar ve inançsız yöneticiler ve ikna edicilerin kendilerinden istediği her şeye köle gibi itaat ediyorlar.
- İnsan, bir hayvanın can çekiştiğini görünce ürperti duyar. Kendisi -kendi öz varlığı- gözlerinin önünde ölüyormuş, var olmaktan çıkıyormuş gibi gelir.
Ya bu can çekişen, hayvan değil de insansa hemde sevdiği , üzerine titrediği biriyse, o zaman yaşamının sona ermesinden dolayı duyulan ürpertiye üstelik, onun üstünde, ruhu yaralanır, parçalanır. Bu yara vücuttaki bir yara gibi kimi zaman öldürür, kimi zaman iyi olur, ama yinede acır, dokununca acıtacak şeylerden kaçınır. - "Çok öğrenmek isteyen kişinin, çok acı çekmesi gerekir."
- Çünkü, eğer hayat saçmaysa ve ben de akıllı şeyleri çok seviyorsam, o zaman hayatı yok etmeliyiz.
- "Adın nedir senin?" diye soruyorlar. Bir adım olduğunu sanıyorlar. Oysa yoktur adım. Hepsini attım; ne adım vardır, ne yurdum. Ben varım yalnız. "Adın nedir?" İnsan. "Kaç yaşındasın?" Saymadım. İstesem de sayamazdım zaten. Her zaman vardım, her zaman da var olacağım çünkü.
- Ölümü herkeste, yakında kokacak bu cesedi ortadan kaldırmak zorunluluğunun verdiği telaşın can sıkıntısından başka bir duygu uyandırmamıştı.
- "Ne istediğimi kendim de bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum, ama yine de hayattan bir şeyler bekliyordum."
- Üstesinden gelebilirsen arzumun bu dünyada, bu, Tanrı katında bir başarı olur anca. Lakin beceremezsem bunu, yinede zevkle yerine getiririm bu arzumu.
- İnsan anne ve babasız yaşayabilir , fakat Allah olmadan yaşayamaz . / SYF:32