Boşuna mücadele ettim. Faydası yok. Duygularım baskı tanımıyor. Size ne kadar hayran olduğumu, sizi ne kadar sevdiğimi söylememe izin verin...
Diğer Jane Austen Sözleri ve Alıntıları
- (...)Gurur ve gösteriş farklı şeyler, ama sık sık aynı anlamda kullanılıyorlar. İnsan gösteriş düşkünü olmadan gururlu olabilir. Gurur daha çok kendimizle ilgili görüşümüze bağlıdır, gösteriş ise bizim hakkımızda başkalarına ne düşündürtmek isteğimize.(...)
- (...)Gurur ve gösteriş farklı şeyler, ama sık sık aynı anlamda kullanılıyorlar. İnsan gösteriş düşkünü olmadan gururlu olabilir. Gurur daha çok kendimizle ilgili görüşümüze bağlıdır, gösteriş ise bizim hakkımızda başkalarına ne düşündürtmek isteğimize.(...)
- Eğer bir kadın bir erkeği kabul edip etmeme konusunda şüphe ediyorsa kesinlikle onu reddetmesi gerektiğine inanırım. Eğer evet demekte tereddüt ediyorsa doğrudan hayır demesi gerekir. Evliliğe güven içinde adım atarken şüpheli duygulara, yarım gönüle yer yoktur.
- Eğer bir kadın bir erkeği kabul edip etmeme konusunda şüphe ediyorsa kesinlikle onu reddetmesi gerektiğine inanırım. Eğer evet demekte tereddüt ediyorsa doğrudan hayır demesi gerekir. Evliliğe güven içinde adım atarken şüpheli duygulara, yarım gönüle yer yoktur.
- "Bay Bennet, kıvrak zekâsı, alaycı esprileri, kayıtsızlığı ve kaprisleriyle öylesine karmaşık bir adamdı ki, yirmi üç yıllık evlilikleri bile karısının karakterini anlamasına yetmemişti. Oysa onu anlamak hiç de zor değildi. Kıt anlayışlı, biraz cahil ve dengesiz bir kadındı. Beğenmediği bir şey olduğunda bahaneyi hep sinirlerinde arardı. Hayatının tek amacı kızlarını evlendirmek, gezip tozmak ve dedikodu yapmaktı."
- Mary, "İyilik duygularının bu denli canlı oluşuna hayranım." diye fikir yürüttü. "Yine de içten gelen duyguları mantıkla yürütmek şarttır. Ve benim kanımca katlanılan güçlük eldeki amaçla orantılı olmalıdır."
- "Onun gururunu ben de kolaylıkla hoş görebilirdim. Benim gururuma dokunmamış olsaydı."
- "Pek sevimsiz, pek lanet bir adam-yakın davranmaya değmez. Öyle burnu havada, öylesine kibirli ki hiçbir şeyi beğenmedi. Oraya buraya dolaşıyor, gururunun yanına varılmıyordu. Dans edecek kadar güzel değilmiş! Ah hayatım, keşke orda olsaydın da şu adama haddini bildirseydin. İyice tiksindim bu adamdan ne yalan söyleyeyim!"
- "Söz gelişi, iyi huylu bir insan olduğuma kalıbımı basamam. Biraz aşırı dik kafalıyım. Oysa biraz daha yumuşak olabilmek gerek. Çevremdekilerin aptallıklarını ve kötülüklerini gerektiği kadar çabuk unutamıyorum. Ne de bana karşı işledikleri kusurları. Yaradılışım belki de biraz kinci denebilir. Birinden sıtkım sıyrıldı mı, temelli sıyrılıyor artık."
- Elizabeth, "Aman beyefendi, verdiğim yanıttan sonra hâlâ umutlu olmanız doğrusu gerçekten garip!" diye söylendi. "Sizin dediğiniz gibi, önerinin ikinci üçüncü kez yineleneceğine güvenerek mutluluk olanağını tehlikeye atan kızlar varsa bile ben onlardan değilim. Verdiğim yanıt içten ve kesindir. Siz beni mutlu edemezsiniz. Bana gelince, dünyada benden başka kız kalmasa yine de sizi mutlu edemem. Hatta be hatta büyük dostunuz Leydi Catherine beni tanısaydı sanırım benim bu yere hiç de uygun olmadığıma inanç getirirdi. Bunu çok iyi biliyorum."