BOŞ RUHLAR kilmemiş topraklar, gübreli ve bereketli olsalar da binlerce çeşit otlarla dolar. Yararlı olabilmeleri için onları kazıp işe yara tohumları ekiyoruz. Kadınlar kendi başlarına kalınca biçimsiz birtakım et parçaları olurlar. Sağlam ve doğal bir beden yaratabilmeleri için bir tohum almaları gerekiyor. Ruhlar da böyledir. Onları bir düşünceyle uğraştırıp dizginlerini tutmazsanız, uçsuz bucaksız bir hayal dünyasında başıboş, öteye beriye dolaşıp dururlar. Böyle bir tembellik içinde ruhların kurmadığı hayal, düşmediği kuruntu, yaratmadığı gariplik kalmaz. Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktır. Her yerde olan hiçbir yerde değildir. Martialis Hayatımın son yılarını elimden geldiği kadar kaygısız ve yalnızca kendi rahatımı düşünerek geçirmeye karar verip de köşeme çekildiğim zaman, ruhuma edebileceğim en büyük iyiliğin onu tam bir başıboşluk içinde bırakmak olacağını düşünmüştüm. Bırakalım, kendi kendisiyle söyleşsin; kendi içinde, kendi hayalinde kalsın demiştim. Hayat beni daha ağırbaşlı, daha olgun bir hâle getirdiği için bunu artık kolayca yapabileceğimi umuyordum. Fakat görüyorum ki; Ruh başıboş kalınca türlü hayaller kuruyor. Lucianus
Diğer Michel de Montaigne Sözleri ve Alıntıları
- "...Bir başkasına bağlı yaşamak yürekler acısı ve belalı bir şeydir.Kendimiz -ki en iyi, en emin sığınağımız odur, - kendimiz bile güvenilir değiliz yeterince.
- ''Bir gün demiş ki ona; Talih ne kadar güler yüz gösterirse göstersin, ömürlerinin son günü geçmeden, insanlar mutlu saymamalı kendilerini.''
- Fazla yüz bulan, her dediğini yaptıran aşk bezginlik verir. İyi bir yemeği fazla kaçırmak da mideyi bozar.
- Fazla yüz bulan, her dediğini yaptıran aşk bezginlik verir. İyi bir yemeği fazla kaçırmak da mideyi bozar.
- "Dost ve dostluk dediğimiz, çokluk ruhlarımızın beraber olmasını sağlayan bir rastlantı ya da zorunlulukla edindiğimiz ilintiler, yakınlıklardır. Benim anlattığım dostlukta ruhlar o kadar derinden uyuşmuş, karışmış kaynaşmıştır ki onları birleştiren dikişi silip süpürmüş ve artık bulamaz olmuşlardır. Onu niçin sevdiğimi bana söyletmek isterlerse bunu ancak şöyle anlatabilirim sanıyorum: Çünkü o, o idi; ben de bendim."
- Aşkın ölümsüz bir ruh kadar ölümsüzlük arzusu olduğu fikrindeydi.
- Kanunlar Üstüne: ...Kanunlar doğru oldukları için değil, kanun oldukları için yürürlükte kalırlar. Kendilerini dinletmeleri akıl dışı bir güçten gelir, başka birşeyden değil. Mistik olmak işlerine gelir. Kanunları koyanlar da çoğu kez budala, ya da eşitlik korkusuyla haksızlığa düşen kimselerdir. Nasıl olursa olsunlar, insandırlar nihayet, her yaptıkları şey ister istemez sudan ve değişkendir. Kanunlardan daha çok,daha ağır, daha geniş haksızlıklara yol açan ne vardır?...
- ... paranın saklanması kazanılmasından daha zahmetli bir iştir...
- Söz Özgürlüğü: ... Kralların şaştığım tarafı, hayranlarının bu kadar bol olmasıdır. Herşeyimizi emirlerine verelim, ama düşüncemiz bize kalsın. Önlerinde bükülen dizlerimiz olsun, aklımız değil...
- Öfke Üstüne: ... Hiçbir şey öfke kadar insan düşüncesini sapıtamaz. Öfkesine kapılıp bir suçluyu idama mahkum eden bir yargıca ölüm cezası vermekte kimse tereddüt etmez. Öyleyse neden babaları ve hocaları öfkeli iken çocukları dövmekte serbest bırakıyoruz? Bu artık eğitim olmaktan çıkıyor. Ceza çocuklara verilen bir ilaç sayılmalı, öyle verilmelidir.Bir doktorun hastasına karşı öfkelenmesini kabul edebilir miyiz?...