''...Biz zaten hiçbir sinemaya Tam vaktinde yetişemedik Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile Bize yer kalmamıştı Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı. Neylersin...''
Diğer Yusuf Hayaloğlu Sözleri ve Alıntıları
- Dostlukmuş... Ölüme yürümekmiş...
Üstüne titremekmiş... Vefaymış!
Aşk dediğin, zavallı bir kapıyı duvara çarpıp çıkıncaya kadarmış.
Bana komaz deyip, sancını bir kilo rakıya gömsen de gece yarıları;
-oy benim yaralım-
asıl sancı uyandığında bütün odaları boş görünce koyarmış. - Hiçbir hesabımız yoktu kimseyle.
Hiçbir aykırı yanımız,
Hiçbir yalanımız.
Gözüm yaşarıyor, yüreğim kanıyor.
Olmasaydı sonumuz böyle! - Ve dünya kirlendi, filmler bozuldu. O masum sevdalar yaşanmıyor artık.
- Dostlukmuş... Ölüme yürümekmiş...
Üstüne titremekmiş... Vefaymış!
Aşk dediğin, zavallı bir kapıyı duvara çarpıp çıkıncaya kadarmış.
Bana komaz deyip, sancını bir kilo rakıya gömsen de gece yarıları;
-oy benim yaralım-
asıl sancı uyandığında bütün odaları boş görünce koyarmış. - Hiçbir hesabımız yoktu kimseyle.
Hiçbir aykırı yanımız,
Hiçbir yalanımız.
Gözüm yaşarıyor, yüreğim kanıyor.
Olmasaydı sonumuz böyle! - Ve dünya kirlendi, filmler bozuldu. O masum sevdalar yaşanmıyor artık.
- Benim hiç sapanım olmadı anne,
Ne kuşları vurdum,
Ne kimsenin camını kırdım...
Çok uslu bir çocuk değildim ama,
Seni hiç kırmadım, hem boynumu kırdım.
Ben hayatım boyunca
Bir tek kendimi vurdum!.
Suskun görünsem de,
Fırtınalı ve mağrurdum anne.
Bir mızrak gibi,
Aynada hep dik durdum anne!
Ben sana hiçbir gün laf getirmedim,
Leke sürmedim.
Ama göğsümü çok hırpaladım,
Kalbimi çok yordum...
Ben hayatım boyunca,
En çok kendimi sordum!.
Benim hiç sevgilim olmadı anne,
Ne bir yuva kurdum,
Ne bir gün şansım güldü...
Öpemeden bir bebeğin gıdısını,
Tükendi gitti çağım...
Kimi yürekten sevdiysem,
Yüreğini başkasına böldü...
Bir muhabbet kuşum vardı,
O da yalnızlıktan öldü...
Sen beni hep, göğsünde
Acılarla mı soğurdun anne?
Yoksa, evlat diye,
Koca bir taş mı doğurdun anne?
Eziyet deÄŸilim, zahmet deÄŸilim,
Musibet hiç değilim;
Bir senin mi balına sinek kondu, söylesene!
DoÄŸurdun da beni,
Ne ile yoÄŸurdun anne?
Benim hiç hayalim olmadı anne...
Ne seni rahat ettirdim,
Ne kendim ettim rahat...
Bir mutluluk fotoğrafı bile çektirmedi bu hayat!
KaybolmuÅŸ bir anahtar kadar
Sahipsizim anne...
Ne omzumda bir dost eli,
Ne saçımda bir şefkat...
Say ki yollardan akan,
Şu faydasız çamurdum anne...
Say ki ıslanmaktım, üşümektim,
Say ki yaÄŸmurdum anne!
Bunca yıldır gözyaşını,
Hangi denizlere doldurdun?
Oy ben öleyim,
Sen beni ne diye doÄŸurdun anne?
Hayat nedir, nedir ki anne;
Bir oyun, bir masal deÄŸil mi?
Bak, kırıldı oyuncaklarım...
Ömrüm gitti,
Sevdam bitti...
İnan, ben hiç büyümedim ki...! - ''...Bir muhabbet kuşum vardı, O da yalnızlıktan öldü.''
- ''...Bir muhabbet kuşum vardı, O da yalnızlıktan öldü.''
- ''...Bir muhabbet kuşum vardı, O da yalnızlıktan öldü.''