Biz hayallerle yaşıyoruz, Cahit Bey. İnkar etmeyin, siz de öyle yaşıyorsunuz! Beynimizde bir simyacı grubu var;durmadan çalışıyor,hayal üretiyor.Yakınlıkları gelip geçen kokulara, sıcaklığa; bir temastan, bir öpüşten geriye kalan her neyse ona çeviriyorlar.. Eğer içimdeyseniz hep öyle kalma isteğine, içimden henüz çıkmışsanız içimde olmanız isteğine ve uzaktaysanız yine içimde olmanız isteğine.. Bu simyacı grubu,aynı zamanda bir kader tertipçisi olarak da çalışıyor.İyi yaşanmış zamanları ayırıp bir yere koyuyorlar ve kendi aralarında şöyle konuşuyorlar: 'Bakın,şu beş dakika çok iyi bir örnek..Onu koruyup saklayalım, elli yıl, altmış yıl, yüzyıl haline getirelim..'
Hayır,beyaz kimyacı önlükleri giymemişler, garip şapkalar da takmamışlar;hepsi çırılçıplak.. Hayallerin ve onları yaratanların elbiseye ihtiyaçları yoktur.(Bizim var mı?) Çünkü hayaller, çoğu zaman gerçeklerden daha samimi, daha tabii, daha kaliteli ve herhalde anadan doğmadırlar.
Diğer Hüsnü Arkan Sözleri ve Alıntıları
- "Bizim şu karnımız var ya ! Konuşamayıp da sustuklarımız, içimize attıklarımız, şiştiklerimiz, şişip de istifra edemediklerimiz... İşte bunlar bizi başka biri yapıyor, yabancı yapıyor. ''
- "Bizim şu karnımız var ya ! Konuşamayıp da sustuklarımız, içimize attıklarımız, şiştiklerimiz, şişip de istifra edemediklerimiz... İşte bunlar bizi başka biri yapıyor, yabancı yapıyor. ''
- Yahya! Ölü bir deniz daha ne kadar uyur?
- Öykündüğümüz insanı, giyindiğimiz kibri
Yokluk bile soyamadı - Biz de dualar mırıldanırdık ürktükçe bilincimizden
Uyandıkça dünya var, iş var, pazardan pazartesiye telaş var - Ben hayatı uzaktan gördüm Bünyamin abi
Kravatlı bir ibneydi. - Buradan sağ çıkamazsınız, inananlara inanmayın
Aybaşlarını dikkate almayın; ne erkekler gördüm
en çok onlar kirlendi - Erkekler penislerine güvenirler; komiktir
Kadınların neye güvendiğini kim bilebilir?
Kadınlar bu yüzden komik değildir - Zayıf kemikle elleri yaşamla lekelenmişti. Kokulu silgi, bu lekelerin yarattığı etkiyi silemiyordu. Adımı çağıran kadın seslerinin bıraktığı izleri silemiyordu. Halalarımın sıradan günahlarının ağırlığıyla çöken gövdeleri, bir daha hiç kalkamayacakmış gibi secdeye kapanıyordu. Bunu da silemiyordu.
- İlerde, alçak taş duvarın arkasında, beyaz mermerlerin, mezar taşlarının, servilerin karanlık ve sessiz kalabalığını gördüm. İyi adamların hepsi ölmüştü. İyi kadınlar ağlıyordu.