Bir kaç yıl önce bir haber okumuştu bir İtalyan gazetesinde: Zamanın İtalyan bakanlarından biri, fazla hız yaptığı için bir motosikletli polis tarafından durdurulmasına öfkelenip bir sürü tehdit yağdırmıştı görevliye. Ama disiplinli -ve tabii biraz da dangalak- bir kimse olan polis görevlisi, ayak diremiş ve tutanağı hazırlamıştı. Bakan hazretleri de görevliyi sürmeğe kalkınca iş bütün İtalya'yı ayağa kaldıracak, sonunda da çürük diş, demir leblebiyi kırıp çarçalayacaktı: Gerçekten de motosikletli polis, gene motosikletli polis kalmış ama bakan hazretleri istifa etmek zorunda bırakılmıştı. Sittiri boktan bir hikayeydi aslında bu, ama ibret verici bir hikâye!
Diğer Pierre Rey Sözleri ve Alıntıları
- "Yirminci sabah sigarasını yaktı Judith;kahvaltı tepsisinin üzerinde duran kahve tasında söndürdü kibriti.Zaten kahvaltıya şöyle bir dokunmuştu.(...) Kendiliğinden bir hareketle,kahvesinin kibrit çöpleriyle dolu artığını altıntop suyuyla dolu bardağa boşalttı Judith;henüz yakmış olduğu sigarayı da attı bardağa."
- "Yirminci sabah sigarasını yaktı Judith;kahvaltı tepsisinin üzerinde duran kahve tasında söndürdü kibriti.Zaten kahvaltıya şöyle bir dokunmuştu.(...) Kendiliğinden bir hareketle,kahvesinin kibrit çöpleriyle dolu artığını altıntop suyuyla dolu bardağa boşalttı Judith;henüz yakmış olduğu sigarayı da attı bardağa."
- Dünyayı değiştirmeye kalkışma. Dünya Değiştir.
- Başlangıçta kendini unutturmaya çalışmıştı Moshe Yudelman: Ancak sorulduğu takdirde fikrini söylemiş, hiç kimsenin tarafını tutmamış ve hiç kimse hakkında kötü konuşmamıştı. Belirli bir yerde duruyordu, o kadar: Yavaş yavaş alışılan, ama gerek duyulduğu anda orada bulunacağından emin olunan bir mobilya gibiydi.
- Hiçbir şey kendiliğinden zehirli değildir; zehri yapan, dozdur.
- Elli ikisindeydi Homer: Hayatta başarı kazanmış bir adamın, dünyanın anlamı üzerinde düşünmeyi artık bir yana bırakıp sadelik içinde zevk almaya yöneldiği bir yaştaydı.
- Bir daha gelmeyen kesin anlar vardır insan hayatında; ve öyle anlarda, hemen evet ya da hayır demek gerekir.
- Kurt'un öğrencilerine, kötülüğün taşıyıcısı ve yayıcısı olarak örnek verdiği tip: Bankacı, yani legal hırsız, yani tüketim toplumunun baş asalağı ve sistemin en büyük nasırı...
- Mektubunu o kadar çok üstüste okudum ki, ezbere söyleyebilirim. İşinin bu kadar tehlikeli bir iş olduğunu bilmiyordum ben. Şimdi öğrendim ya, senden rica ediyorum: Hemen bırak! (''Bırak'' sözcüğünün altını iki kere çizmişti ayrıca.) Parası yere batsın! Başına bir şey gelsin istemem katiyen. Burada pekala mutluyduk biz; ve bence yaşarken mutlu olmak, zengin bir ölü olmaktan çok daha önemli.
- Hayır, öpüşmediler. Birbirlerinin varlığını tartarak yaklaştılar birbirlerine: Ve... hiç konuşulmadığı halde, her şey bir anda söylenmiş oldu.