''Bildiğiniz gibi'' diyordu ''Allah Adem'i 4 maddeden yaratmıştır. Önce toprak kullanmıştı ama bu çok sertti ve çabuk parçalanıyordu. Toprağı toz haline getirerek ikinci bir element olan su ile karıştırdı. Toz ve suyun karışımından bir kitle yaptı ve bu kitleye insan biçimini verdi. Ama yaptığı figür çok dayanıksızdı ve en küçük bir dokunuşta şeklini yitiriyordu. Bunun üzerine, yaptığı insan figürünün dış kabuğunu kurutmak için ateşi yarattı. İnsan böylece kıvrak ve hareketli tene sahip olmuştu ama bedeni çok ağırdı. Bu nedenle göğsünün ortasından bir miktar malzemeyi geri aldı ve boş kalan yerin insan vücudunun sağlamlığını tehdit etmemesi için, oraya hava üfledi. Böylece dört ana maddeden oluşan insan vücudu, son şeklini aldı: toprak, su, ateş ve hava.'' ''İnsan vücudunun yaşam kazanması için'' diye devam etti hekim ''Allah ona bir ruh üfledi. Ruhun kaynağı ilahi olduğu için, vücudu oluşturan dört madde arasındaki uyum son derece büyük bir öneme haizdir. Maddeler arasındaki denge bozulur bozulmaz, ruh da kaynağına, yani Allah'ın kendisine geri döner. Maddeler arasındaki dengenin bozulması, dört çeşit ölüm biçimine neden olabilir. Eğer vücut bir yaralanma neticesinde çok fazla kan kaybederse, temel maddelerden olan su çok azalır ve ölüm gerçekleşir. Eğer birisinin boğazı sıkılırsa veya herhangi bir şekilde soluk alması engellenirse, vücudun hava maddesi ile olan ilgisi kesilir, kişi boğulur. Soğuktan donan birisi, vücudundaki ateş maddesi kaybetmiş olur. Ve sonunda, vücudu parçalanan bir kişinin sağlam maddesi dağılır ve ölüm, kaçınılmaz olur. Geriye kalanlar ise tıbbi ölüm adını verdiğimiz, gizemli ölümlerdir.
Diğer Vladimir Bartol Sözleri ve Alıntıları
- Sıradan biri için yemekler aynı olsa bile nerede yediği çok şey değiştirir.Aynı yemeği bir kralın sarayında yemekle basit bir kervansarayda yemek aynı şey midir?
- İnsan hayatının tamamını dört duvar arasında geçirebilir. Kendisini tutsak kabul etmediği sürece tutsak sayılmaz.Ama kâinatın sonsuz büyüklüğünü, milyonlarca yıldızı, galaksiyi görüp onlara asla erişemeyeceğini bilen biri için koskoca dünya hapishaneden farksızdır.İdrak ettikleri şey zamanın ve mekanın tutsağı haline getirir.
- İnsanların mutluluk, aşk, sevinç diye adlandırdıkları şeylerin hepsinin yanlış faraziyeler üzerine kurulu, yanlış hesapların bir birikimi olduğunu keşfeden herkes, kalbinde korkunç bir boşluk bulacaktır. Bu sersemlikten kurtulmanın yegane yolu ise kendisinin ve başkalarının yaşamları ile kumar oynamaktır. Bunu başarabilecek yeteneğe sahip olan kişiler istedikleri her şeyi yapabilirler...
- "(...)Yani ulaşılacak nihai bir hakikat yoktu. O zaman ne yapmalıydık? Hiçbir şey bilemeyeceğini idrak edip, hiçbir şeye inanmayan biri bu durumda tutkularının peşinde arzu ettiği her şeyi yapabilirdi.
(...)
Kısa sürede ileri gelenlerin gerçeği kitlelerden bilinçli olarak sakladıkları kanaatine eriştim. Bencilce sebepler uğruna halkın cahil kalmasını arzu ediyorlardı." - Erkek kadının binlerce farklı melodiyle çalması gereken bir arpa benzer.
- Erkek kadının binlerce farklı melodiyle çalması gereken bir arpa benzer.
- Zaten insanlığın en büyük sırrı bu değil mi? Ne zaman ve nereden geleceği asla bilinmez ama beklenen önünde sonunda daima gelir.
- Sıradan biri için yemekler aynı olsa bile nerede yediği çok şey değiştirir.Aynı yemeği bir kralın sarayında yemekle basit bir kervansarayda yemek aynı şey midir?
- İnsan hayatının tamamını dört duvar arasında geçirebilir. Kendisini tutsak kabul etmediği sürece tutsak sayılmaz.Ama kâinatın sonsuz büyüklüğünü, milyonlarca yıldızı, galaksiyi görüp onlara asla erişemeyeceğini bilen biri için koskoca dünya hapishaneden farksızdır.İdrak ettikleri şey zamanın ve mekanın tutsağı haline getirir.
- İnsanların mutluluk, aşk, sevinç diye adlandırdıkları şeylerin hepsinin yanlış faraziyeler üzerine kurulu, yanlış hesapların bir birikimi olduğunu keşfeden herkes, kalbinde korkunç bir boşluk bulacaktır. Bu sersemlikten kurtulmanın yegane yolu ise kendisinin ve başkalarının yaşamları ile kumar oynamaktır. Bunu başarabilecek yeteneğe sahip olan kişiler istedikleri her şeyi yapabilirler...