Aslında kadınlar erkekler tarafından yazılan kurmacalarda var olsaydı kadının büyük bir öneme sahip biri olduğunu düşünürdük; farklı, cesur ve zalim; muhteşem ve çıkarcı; sonsuz güzellikte ve aşırı çirkin; bir erkek kadar yüce, bazılarına göre erkekten bir daha yüceydi. Ama bu kurmacadaki kadın. Aslında Profesör Travelyan'ın işaret ettiği gibi, kadın odaya kilitleniyor, dövülüyor ve odada oradan oraya fırlatıyordu.
Böylece tuhaf ve bileşik bir varlık ortaya çıkıyor. Hayali olarak kadına en yüksek öneme sahip; uygulamada ise tamamen önemsiz. Sayfa sayfa şiir kitaplarını işgal etmiş ama tarihte hiç yeri yok. Kurmacada kralların ve fatihlerin yaşamlarına hükmediyor ama gerçekte ise parmağına bir yüzük geçiren herhangi bir oğlanın kölesi oluyordu. Edebiyatta en çok ilham veren, en derin düşüncelere daldıran kelimeler onun dudaklarından dökülüyor oysa gerçek hayatta zar zor okuyabiliyor, harfleri tanıyordu ve kocasının malıydı.
Diğer Virginia Woolf Sözleri ve Alıntıları
- Geçmişe yönelik bir keder, şimdiye duyulan kaygı o sesi frenliyor.
- Sanki sadece o görsün diye güzel bir gül açmıştı...
- Sevmek insanı yalnızlaştırıyor, diye düşündü.
- Dünya kırbacını kaldırmıştı; nereye indirecekti acaba?
- Şimdi dünyada hiç kimse için şöyledir ya da böyledir demeyecekti. Kendini çok genç hissediyordu; aynı zamanda da inanılmaz yaşlı. Her şeyin içinden bir bıçak gibi keserek geçiyordu; aynı zamanda da dışarıdan bakıyordu her şeye. Taksileri seyrederken dışarıda, ta deniz kıyısında ve bir başına olduğu duygusu vardı içinde sürekli; bir tek gün yaşamanın bile çok, çok tehlikeli olduğunu hissetmişti hep.
- Ama, incecik bir düş bu. Kağıttan bir ağaç bu. Her şey daha soluk sanki. Gideceğim şimdi kitaplığa, bir kitap alacağım, okuyacağım, bakacağım; yine okuyacağım, bakacağım. Çiçekler toplayacağım; bir tek demet yapacağım çiçekleri, sımsıkı tutacağım, sunacağım - Ah! Kime?
Varlığımın akışını durduran bir şey var; derin bir ırmak bir engeli zorluyor; sarsıyor, çekiyor; merkezdeki bir düğüm direniyor. Ah, üzüntü bu, acı bu. Bayılıyorum, gücüm kesiliyor. Kime vereceğim şimdi, bütün bu benden, benim sıcak, benim her şeyi sızdıran bedenimden dökülenleri? Çiçeklerimi bir araya toplayacağım, sunacağım - Ah! Kime?
Vereceğim, zenginleştireceğim; bu güzelliği yeniden yeryüzüne döndüreceğim. Çiçeklerimi bir tek demette toplayacağım, elimi uzatmış yaklaşarak sunacağım onları - Ah! Kime? - ''İnsanlar olgunlaştıkça "taraflara" inanmayı bırakırlar. ''
- ''Aynı kitaba bu "bu müthiş bir kitap" hem de "bu değersiz bir kitap" denmektedir. Hayır, değerlendirme yapmak, zamanın hoş geçmesini sağlamakla birlikte, tüm uğraşların en gereksizidir ve değerlendirme yapanların dediklerine boyun eğmek tutumların en onursuzudur. Yazmak istediklerini yazdığın sürece önemli olan tek şey budur, bunun yüzyıllarca mı yoksa yalnızca saatlerce mi önemli kalacağını kimse söyleyemez.''
- Sevmek, insanı yalnız kılıyor.
- Annem beyaz çoraplar örüyor hala, önlükler dikiyor; ben çocuğum daha; ama seviyorum, nefret ediyorum.