Anımsadığım kadarıyla, sol kulağımı bir kavgada başka bir insan ısırıp koparmıştı. Ama kulağımın yerinde kalan ince yarıktan yeryüzündeki sesleri bütün ayrıntılarıyla işitebiliyorum. Üstelik, belli belirsiz ve güçbela da olsa görebiliyorum. Çünkü belki ilk bakışta pek anlaşılmıyor, ama ağzımın solundaki şu mavimtırak yumru aslında bir göz. Onun orada bulunması, işe yaraması, biçimleri ve renkleri algılaması, tıbbın yarattığı bir mucize, çağımızda meydana gelen olağanüstü gelişmelerin bir kanıtı. Oysa tümden karanlığa gömülmem işten bile değildi, çünkü o büyük yangından bir bombardıman mıydı, yoksa bir hükümet darbesi mi, anımsamıyorum sağ çıkanların hepsi oksitler yüzünden hem kör oldular, hem de saçlarını yitirdiler. Bense talihli çıktım, yalnızca bir gözümü yitirdim, öteki gözümü cerrahlar tam on altı ameliyattan sonra kurtarmayı başardılar. Gerçi gözkapağı yok ve sık sık yaşarıyor, ama yine de işime yarıyor, televizyon seyrederek vakit geçirebiliyor, en önemlisi de karşıma çıkan bir düşmanı hemen saptayabiliyorum.
Diğer Mario Vargas Llosa Sözleri ve Alıntıları
- .....diğer bir deyişle bu çekici ve sömürücü mesleğe gönül verenler yaşamak için yazmazlar, yazmak için yazarlar.
- Edebiyatın çoğunluk için bir şey ifade etmediği ve yasa dışı bir iş gibi toplumsal yaşamın kıyısında güçbela hayatta kaldığı ülkelerde birçok gencin mesleki hayallerini hüsrana uğratan bir kötümserlikti bu.
- Gerçek gerçeklikle, yaşadığı yaşamla barışık biri kendini böyle fani ve hayali bir işe -yani kurmaca dünyalar yaratmaya- neden adar?
- Kurmaca eserlerin (bilhassa en etkililerin) betimledikleri yaşam asla onu hayal eden, yazan, okuyan ve öven kişilerin gerçekten yaşadıklarıyla aynı değildir, tam tersi, gerçekte yaşayamadıklarını yapay yoldan yaratmak zorunda kaldıkları bir kurmacadır.
- Ayrıcalıklı ve ayrıcı bir fedakarlık, önüne başka hiçbir şeyin geçemeyeceği bir öncelik, kurbanlarını (kutlu kurbanlarını) köleye dönüştüren özgürce tercih edilmiş bir uşaklıktır.
- Yazmak bir yaşam biçimidir.
FLAUBERT - Bence yaşam -büyük laflar ettiğimin farkındayım- yazara bilincinde ve bilinçaltında iz bırakan belli deneyimler üzerinden konular dayatır, sonra da onları öykülere dönüştürerek başından atabilmesi için yazarı kışkırtır.
- Her roman sahici gibi görünmeye çalışan bir yalandır.
- Edebiyat bütünüyle yapaydır, ama büyük eserler bunu gizlemeyi becerirler, vasat eserler ise açık verip kendilerini belli ederler.
- Uyanmıştı ve dinozor hâlâ oradaydı...