ANLAYAMADIĞIMIZ GERÇEKLER er zaman haksız olma - AlıntıSöz

ANLAYAMADIĞIMIZ GERÇEKLER er zaman haksız olmadığımız bir konu var. O da inanmayı ve kolayca inandırılmayı saflığa ve bilgisizliğe vermemiz. Eskiden şöyle bir şey öğrendiğimi sanıyorum. İnanç ruhumuza bastırılan bir damga gibidir. Ruh ne kadar yumuşak olur, ne kadar az karşı koyarsa ona bir şeyi mühürlemek o kadar kolay olur. Hele ruh, bomboş olursa ilk inandığının ağırlığı altında daha da kolaylıkla eğilir. Onun için, doldurulup inandırmaya daha uygundur. Diğer taraftan da bize normal gelmeyen her şeyi, olmaz diye hor görüp bir kenara atmak da saçma bir ukalalıktan başka bir şey değildir. Bunu, kendilerini herkesten üstün sayanlarda hep görürüz. Bu duruma eskiden bende düşerdim. Hortlaklardan, gelecek üstüne söylenen kehanetlerden, büyülerden, yutmadığım daha başka şeylerden söz edildiğinde bu saçmalıklara inandırılan zavallı halka acırdım. Bugün görüyorum ki kendim de acınacak hâldeymişim o zaman. Sonradan gördüklerimle ilk inançlarımı değiştirmiş ya da böyle şeylere sonradan merak salmış değilim. Ama aklım sonradan öğretti ki bana, herhangi bir şey için olmaz, diye kesip atmak, kendimizde Tanrı?nın ve doğa anamızın isteyip yapabilecekleri her şeyin sınırlarına varan bir kafa üstünlüğü görmek olur. Dünyada olabilecek şeylerin hepsini kendi yetenek ve göreneklerimize bağlanmaktan daha büyük bir çılgınlık olamaz. Aklımızın ermediği her şeyi masal, mucize deyip gerçek dışı sayarsak şunu da düşünmeliyiz ki her gün aklımızın ermediği az şey mi görüyoruz? Bir düşünelim, ne sisler arasından ne emeklerle elimizin altındaki şeylerden birçoğunun bilgisine ulaştırıyorlar bizi. O zaman anlarız ki bize tuhaf gelmeleri, onları bildiğimizden değil alışkanlığımızdan geliyor daha çok. Gözleri doymuş olduğu için şaşmıyor kimse Başının üstündeki ışık tapınaklarına. Lucretius

Diğer Michel de Montaigne Sözleri ve Alıntıları