ana neler yaptıklarını gerçekten bilmek istiyor musun? üstüme bombalar attılar, ama isabet ettiremediler, oysa bombalar çok büyüktü, bense çok küçük; sığınaktaki insanlar ağzıma lezzetli yiyecekler tıkıştırıyorlardı; bombalar düşüyor, ama bana isabet etmiyordu; onların patladığını ve şarapnelerin uçuşan kuşlar gibi geceyi yırttıklarını duyuyordum, sığınakta birisi yaban kazları geceyi yırtıyor şarkısını söylüyordu. babam çok uzun boylu, çok esmer ve yakışıklıydı, üzerinde bol altın olan kahverengi bir üniforma giymişti, kemerinde gümüş rengi parlayan bir kılıç vardı; ağzına bir kurşun sıktı, ağzına kurşun sıkan birini hiç gördün mü, bilmiyorum. görmedin, değil mi? öyleyse bu görüntüden yoksun kaldığın için tanrı'ya şükür. halının üstünde yatıyordu, halıdaki türk renklerinin üzerine kan akıyordu, izmir deseninin üzerine - gerçek izmir halısı sevgilim; annem sarışın, uzun boyluydu ve mavi bir üniforma giymişti, başında şirin, spor bir şapka vardı, belinde kemer yoktu; ve küçük bir erkek kardeşim vardı, benden çok daha küçüktü ve sarışındı, küçük kardeş boynunda bir iple kapının üzerinde sallanıyordu, güldüm, annem benim boynuma da ip dolarken hala gülüyordum, kendi kendine şöyle mırıldanıyordu annem; o emretti o sırada içeriye bir adam girdi, üniforması, altın şeritleri ve kılıcı yoktu, elinde bir tabanca vardı yalnızca, anneme doğrulttu, beni onun elinden çekip aldı, ağlamaya başladım, çünkü ip hala boynumdaydı ve küçük kardeşimin yukarıda oynadığı oyunu ben de oynamak istiyordum; o emretti oyununu, ama adam eliyle ağzımı örttü, beni merdivenden aşağı taşıdı, ipi boynumdan aldı ve beni bir kamyona bindirdi...
Diğer Heinrich Böll Sözleri ve Alıntıları
- "Güzel bir söz vardır: hiçbir şey. Hiçbir şey düşünme. Başbakan'ı düşünme, Katolikleri de düşünme. Küvette ağlayan, terliklerine kahve damlayan o palyaçoyu düşün."
- "Köprüler yeniden yapılır,evler eski temelleri üzerinde daha rahat,daha konforlu ve güzel yapılar halinde yükseltilebilirdi. Ama asıl yıkıntı ta içimizde,kalbimiz ve ruhumuzun kötürümleştirilmesindeydi."
Tahir ALANGU
(Ve O Hiçbir Şey Demedi-BÖLL) - İnsanların çiftleşme arzusu ilk bakışta aşktan, karşı ya da kendi cinsinden bir kimseye duyulan birden ortaya çıkan bir duyguya kaymakta, sürekli bir bağlanma isteği getirmeden, durulmaz ruh ve bedenin yarattığı en derin isteklere varmakta, tüm kural dışı oyunlar belirlemekte ve bunların en yüzeyde olanından en derinine kadar hepsini Leni'nin uyandırabileceği ve uyandırdığını söylemek olası.
- Leni'nin dinsel yeteneğinin de duyarlılığı gibi keşfedilmemiş oluşu, belki de onda büyük bir mistisizmin yattığı ve geliştirilmesi gerektiği gerçeğini ortaya koyar.
- İnancım iffetsizlikle yoksulluktur
İffetsizlik masumluğumu tatlandırır çoğu kez
Tanrı'nın güneşi altında birinin yapmaya çalıştığı
Onun Tanrı'nın toprağında çektiği acıdır. - İnsanları tanıdığımdan
Eter kokusunun sessizliğini anlamış
insanların söylediklerini hiç kavrayamamıştım...
Ve sevmeyi çiçekler altında öğrendim... - Tüm zenginlikler bir zamanlar yeniydi, sizinki de, henüz zengin değilken zengin olduğunuzda yeniydi.
89 - Beyninin kökünü kontrol altında tutan ve varoluşlarının sürekli kendi güveni içinde hiçbir zaman bilgelik dışındaki bir başka varoluş duygusu ile gülmek yada gülümsemek zorunda kalmayanlara ne mutlu! Varoluşlarında tamamen kendilerine güven duyan Buddha ve Mona lisa, yaşayın siz.
115 - Haksız kazanılmış parayla kendinize dostlar edinin! Bu durum da ruhu etkiler.
119 - La bemol sonatın moderatosunu ve sol bemol majör sonatın allegretto'sunu, öylesine berrak, öylesine katı ve derin, şimdiye kadar hiç bir yerde dokunmadığım biçimde...
Bu duyduğum dünya çapındaydı.