Ama kutsal Tevrat diye ısrar ediyor jacob, Franco'nun gömleÄŸinin ucundan çekiÅŸtirmesine aldırmayarak: Tanrı'nın Sebt gününde çalışÂmamamızı, bu kutsal günü ona dua ederek ve sünnetleri yerine getirerek geçirmemizi istediÄŸini söylüyor.
Spinoza ona doğru dönüyor ve bir öğretmenin genç bir öğrenciyle konuştuğu gibi kibar bir şekilde konuşuyor: Söyle bana Jacob, Tanrı'nın kadiri mutlak olduğuna inanıyor musun?
Jacob başıyla onaylıyor. Tanrı'nın kusursuz olduğuna? Kendi başına eksiksiz olduğuna...
Jacob yine onaylıyor.
O halde kusursuz ve eksiksiz bir varlığın hiçbir ihtiyacı, yetersizliÂÄŸi, isteÄŸi ya da arzusu olmadığını da kabul edersin, öyle deÄŸil mi?
Jacob düşünüyor, duraksıyor ve temkinli bir şekilde başıyla onaylıyor. Spinoza, Franco'nun dudaklarında beliren bir gülümseme fark ediyor.
O halde diye devam ediyor Spinoza: Ben Tanrı'nın onu nasıl yücelttiğimize, hatta yüceltip yüceltmemize dair bir isteğinin olmadığını düşünüyorum. O zaman Jacob, bırak da Tanrı'yı kendimce seveyim ben.
Diğer Irvin D. Yalom Sözleri ve Alıntıları
- Ben gördüğüm şeyim, diğerlerinin bende gördüğü şey değil, kendi gördüğüm şeyim. Çok uzak hissediyorum kendimi. Belki bu yüzden sözcüklerle size çok yaklaşamıyorum. Çünkü sözcüklerimle kendime çok yaklaşamıyorum.
- Ginny'nin içinde bulunduğu son kötü durum şu ki, artık yerinde sayıp her şeyin bittiğinin kendisine söyleneceği zamanı bekliyor.
- İçindeki öz-yıkımcı simyacı her şeyi iyiden kötüye çeviriyordu.
- Ginny'nin içinde, yaptığı her şeyin anlamını ve zevkini çalan küçük bir şeytan var.
- Paltolarımızı çıkarıp eğlenceye katılmıyorsak hayat gösterisinin çoğu kaçar. Neden kapanış saatinden önce çıkışa koşalım ki?
- Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihai olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve özenle devam ederiz, tıpkı sonunda patlayacağından emin olsak da, olabildiğince uzun ve büyük bir sabun köpüğü üflememiz gibi.
- "Dünün parçalanmışlığı yamalandı. Acım bitimsiz, ama mutluluğum da öyle."
- "Şu anda hiç kaygının olmadığı bir güne giden yolun yarısındayım."
- "Artık daha fazla sessizlik var ve çok az gözyaşı öfkeyle çevrili. Acı, seni öğrendim ve seninle daha fazla değerli zamanımı harcamayacağım."
- "Ağlamak bir yere götürmese de en azından bir şey yapmaktır ve bildiğiniz gibi ben ağlamaya eğilimliyim."