Ahmet Vefik paşa'nın Müntehabat-ı Durüb-i Emsal'ını açarsanız bu kavmi isimler hizasında bir takım münasebetsiz tavsifler (sıfatlar) görürsünüz. Şehrilerden sadır olan (çıkan) bu meseller sahiplerinin ruhiyatına en açık vesikalardır. Bunlardan yalnız Tüklere ait olanını naklediyorum: Türk atına binince bey oldum sanır. Türk olana şehir içi zindan olur. Türk pohpohu,Acem pehpehi sever. Türk işi ödünçtür. Türk danişment olur adam olmaz. Türk ne bilir bayramı laklak içer ayranı. Türk ve tosun çünkü doğdu anadan,öğüt aldı eşek ile danadan. Türk'ün aklı sonradan gelir. Türk direngi olmaz (beklemez). Türk'e beylik vermişler,önce babasını öldürmüş.
Diğer Ziya Gökalp Sözleri ve Alıntıları
- ... insansal kişiliğimiz bedenimizde değil, ruhumuzdadır. Maddi meziyetlerimiz ırkımızdan geliyorsa, manevi meziyetlerimiz de, eğitimini aldığımız toplumdan geliyor.
- Uygarlık, yöntemle yapılan ve öykünme yoluyla bir ulustan öteki ulusa geçen kavramların ve uygulayımların toplamıdır. Kültür ise hem yöntemle yapılamayan, hem de öykünerek başka uluslardan alınamayan duygulardır.
- Ribot diyor ki: "Zihin fazla bir gelişmeye uğrayınca özyapıyı bozar." Bireyde zihin ne ise, toplumda da uygarlık odur. Bireyde özyapı ne ise, toplumda da kültür odur. Bundan dolayı, zihnin fazla gelişmesi bireysel özyapıyı bozduğu gibi, uygarlığın fazla gelişmesi de ulusal kültürü bozar. Ulusal kültürü bozulmuş olan uluslara 'yozlaşmış uluslar' adı verilir.
- Ulusal bilinç nerede oluşmuşsa, artık orası sömürge olma tehlikesinden sonsuza değin kurtulmuştur.
- Başka uluslar, çağdaş uygarlığa girmek için geçmişlerinden uzaklaşmak zorundadırlar; oysa Türklerin çağdaş uygarlığa girmeleri için, yalnız geçmişlerine dönüp bakmaları yeter.
- Gerçeği arayanlar, başka başka yollardan gitseler bile, sonuçta aynı hedefe ulaşırlar.
- Ey bugünün Türk genci! Bütün bu işlerin yapılması, yüzyıllardan beri seni bekliyor.
- Dört senelik bir tecrübe bize gösterdi: Sırf unsurların i'tilafı maksadıyla "Ben Türk değilim, Osmanlıyım" diyen Türkler, unsurların ne yolda bir i'tilafa muvafakat edebileceklerini bihayet acı bir surette anladılar. Milliyet hissinin hakim olduğu bir memleketi ancak milliyet zevkini nefsinde duyanlar idare edebilirler.
- Türklük cereyanı, Osmanlılığın muarızı olmak şöyle dursun, hakikatte en kuvvetli müeyyididir. Yalnız her yeni cereyanın olduğu gibi, bu mesleğin de bir kısım gençlerden mürekkep müfritleri vardır ki yanlış tefsirlere sebep oluyorlar. Türklük "kozmopolitlik" e karşı İslamiyet ve Osmanlılığın hakiki istinatgahıdır.
- Halk lisanının tabii kelimeleri zihayat ve hissi manaları kabul edemez. Bundan dolayıdır ki her kavim ıstılahlarını, dini kitabının yazılmış olduğu lisandan alır.