Ademde dahi dört od mevcuttur. Mide odu, şehvet odu, soğukluk odu ve muhabbet odu. Hem dünyada dahi dört od vardır. Taş odu, ağaç odu, yıldırım odu, Tamu odu. Nasıl ki yedi kat gök var; ten dahi yedi kattır. Et, kan, damar, sinir, süğük, ilik yedi kat göğe benzer. Hem dünyada ırmaklar var. Amma gözyaşı ırmaklara benzer. Ve hem dünyada dört türlü su var. Evvel safi; ikinci acı; üçüncü koyu; dördüncü yer suyu. Amma tende dahi var; evvel ağız suyu, tatlı...ikinci göz suyu acı...üçüncü kulak suyu...dördüncü burun suyu koyu... Ve hem dünyada bulutlar, yağmurlar var. Pes kaygu buluda, göz yaşı yağmura benzer. Ve hem artmak eksilmek var. Pes tende dahi kuvvet var. Kimiyerde kuvvet eksilir, kimiyerde artar. Hal böyle iken dört unsur var insanda. Safra dediğin ateştir; tabiatı sıcak ve kuru. Kan dedigin havadır; tabiatı sıcak ve rutubetli. Balgam dedigin sudur; tabiatı soğuk ve rutubetli. Sevda dediğinse topraktır; tabiatı soğuk ve kuru. Ola ki bu dördünden herhangi biri ötekilere galip gelirse, o vakit vücut hastalanır. Vücudun selameti için dördünün muhabbetlerinin aksamaması elzemdir. Aksamaması için de baş dediğin, iki de olsa tek de olsa aşkla yoğrulmalı, yaradandan ötürü yaradılanı sevmeyi bilmelidir.
Diğer Elif Şafak Sözleri ve Alıntıları
- Birinin korkulardan, evhamlardan bahsettiğini dinlemen onu esnerken seyretmeye benzer. Daha onunkiler bitmeden bir bakarsın sen kendininkileri saymaya başlamışsın.
- Belki aşk sevgiliyi kazanmayı değil, onda kendini kaybetmeyi gerektirir.
- En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır. Aynı şekilde zengin, benzer biçimde mesut olanların yakınlıkları sabun köpüğü gibidir, uçar. Ortak hüzünler, ortak arızalardır esas yakınlaştıran, yaklaştıran.
- "Tanrının kutsal kitabında neden çoğul konuştuğunu soruyorsun" dedi. "Bilemiyorum, ama belki de O da yalnızlığı sevmiyordur." (ŞEHRİN AYNALARI)
- Başımıza beklenmedik rastlantılar ancak bunları karşılamaya hazır olduğumuz anlarda gelir. (AŞK)
- Ne var ki tüm fertleri kuşaklar boyu acı çekmiş bir ailede acı çekmemiş tek fert olmak kadar acı bir şey yoktur. Aradaki eşitsizliği insanın kendi ailesi kapatır. (ARAF)
- Kendine gülebilir misin? Ama öyle vakur bir tebessüm lütfedercesine değil, içinde bir yerde sana seni yansıtan bir ayna, sana seni aktaran bir soytarı varmışcasına çekinmeden gülebilir misin, hem de herkesin ortasında? Dalga geçebilir misin kendinle, ciddiye alınmayı deli gibi arzuladığın halde? (MED-CEZİR)
- Şarkı üç dakika yirmi saniye ama tekrar tekrar çalınırsa sonsuza kadar sürebilir.
- Uzakları yakın, olmazları olur eden bir efsun aşk. İnsana tükürdüğünü afiyetle yalatan, ettiği tüm büyük lafları bir bir hatırlatan, bileğinden kavradı mı sarsan, sarstı mı bırakmayan bir yudumcuk efsun.
Aşk bir kimyasal bileşim. Formülünde esrar var. - "Belki de bir illetti aşk; insana hayat verse, ruhunu şenlendirse de bir marazdı yine de."