Adam, mey­ha­ne­ci­nin ka­fes­le için­de­ - AlıntıSöz

Adam, mey­ha­ne­ci­nin ka­fes­le için­de­ki­nin gön­de­ril­di­­ği­ni bil­di­ren mek­tu­bu­nu oku­yup, ken­di ken­di­ne, ?Buck di­ye ça­ğı­rı­lın­ca gelir,? di­ye tek­rar­la­dı.?Evet, oğ­lum Buck,? dost­ça bir ses­le de­vam et­ti:?Şöy­le ufak­tan hır­laş­tık. Şimdi en iyi­si bü­tün olan­la­rı unut­mak. Bun­dan böy­le sen sen ol, ye­ri­ni öğ­ren, ben de ken­di­min­ki­ni bi­li­yo­rum. Akıl­lı us­lu bir kö­pek olur­san her şey dü­ze­lir, iş­ler yo­lun­da gi­der. Yok eğer kö­tü bir kö­pek olur­san, da­yak­tan ca­nı­nı çı­ka­rı­rım. An­la­dın mı??­ Ko­nu­şur­ken, az ön­ce ala­bil­di­ği­ne gad­dar­ca vur­du­ğu ka­fa­yı kor­ku­suz­ca ok­şu­yor­du. Elin do­ku­nu­şuy­la is­ter iste­mez tüy­le­ri­nin di­ken di­ken ol­ma­sı­na kar­şın, Buck buna ses çı­kar­ma­dan da­yan­dı. Adam su ge­tir­di­ği za­man, bü­yük bir is­tek­le iç­ti, son­ra da ada­mın elin­den lok­ma lok­ma doğ­ran­mış, ko­ca bir par­ça çiğ eti çiğ­ne­me­den yuta­rak ye­di. Dö­vül­müş­tü (bi­li­yor­du bu­nu); ama ye­nil­me­miş­ti. Öm­rün­de ilk ve son ola­rak eli so­pa­lı bir ada­ma kar­şı elinden hiç­bir şey gel­me­di­ği­ni gör­müş, öğ­re­ne­ce­ği­ni öğ­renmiş­ti. Ve bun­dan böy­le bü­tün ha­ya­tı bo­yun­ca bu­nu hiç unut­ma­dı. So­pa, o gü­ne ka­dar giz­li kal­mış bir şe­yi or­ta­ya çı­kar­mış­tı; or­man ya­sa­sı­nın ege­men­li­ğiy­le ta­nış­ma­sıy­dı bu; üs­te­lik ta­nış­ma­nın an­cak ya­rı­sıy­dı gör­dü­ğü. Ya­şa­mında­ki ger­çek­ler gi­de­rek da­ha da sert bir gö­rü­nüş al­dı ve Buck bu sert gö­rü­nü­şe, hiç yıl­ma­dan, do­ğa­sın­da ye­ni yeni uya­nan, o gü­ne dek giz­li kal­mış bir us­ta­lık­la gö­ğüs ger­di.

Diğer Jack London Sözleri ve Alıntıları