1976 BİR KADININ PENCERESİNDEN Oktay Rifat - AlıntıSöz

1976 BİR KADININ PENCERESİNDEN Oktay Rifat Üç çocuk annesi olmasına rağmen 'cinsel doyum'dan habersiz Filiz'le kırsal kesimde kalmış karısından uzak, yalnız Selim'in ilişkisi, başlangıçta cinsel arayış, cinsel gereksinimdir. Ama bu ilişki giderek gerçek bir aşka dönüşecektir. Aşka dönüştükçe de, acılaşacak, Filiz'i için için çöküntülere, ahlaki ödeşmelere sürükleyecektir. Geçmişin topluma taşıdığı katlanmak ve susmaktır. Nitekim roman boyunca, Filiz'le Selim kişisel, bireysel sorunlarını konuşmaktan şiddetle kaçınırlar. Filiz'in bazı sorularını Selim kemikleşmiş bir ahlak anlayışıyla yanıtsız bırakacaktır... Filiz, romanımızda pek irdelenmemiş bir kadın kimliğidir. Üç çocuk annesi, hep ev işine yetişmeye çalışan, ekinsel algısı karartıldıkça karartılmış, renksiz, soluk bir kadın, cinsel bilgisi yok denecek kadar az, cinsel soğukluktan hasta olduğunu sanıyor... Karısının kadınlığını başka erkeklere duyumsatarak cinsel açıdan uyanabilen Bedri, Filiz'in trajik iç dünyasıyla ilgilenmeyecektir bile. Hem cinsel huzursuzluğu, hem hiçbir yaratıcı özelliği olmayan ev kadını yaşantısı Filiz'de aşağılık duygusunu pekiştirdikçe pekiştirir. Çok etkileyici birkaç sahne -komşusu Madam Seta'nın anlattıkları, mahalledeki fantazi bir kadının ısrarla Filiz'e yaklaşma girişimleri, alışveriş ortamındaki satıcıların garip, sezdirili değinileri- Filiz'de bulanık ayrıntılar olarak kalır. Ne var ki, intiharından sonra Nüvit için söylenenlere derin bir keder duyacaktır... Selim' e gelince, iç dünyasında gelenekten kalma yaz ahlâk anlayışını büsbütün silip atamamış, genç kadını bir türlü değerlendirememiştir: Bir kadının bir erkeğe gelişini istediği kadar doğal karşıladığını sansın, bunun daha çok bir yosmaya yakışacağına inanan bir şey vardı içinde, pis ve tortulu, bataklığa benzer bir şey. 'Bataklığın' ortasında kendini yetiştirebilmiş, gerçek bir aydın olan Nüvit -demin belirttiğim gibi- intihar eder. Bedri'nin bu intiharla ilintili ilk haberi, bence, romanımızın toplumsal bayağılıkları saptamak açısından en güçlü sahnelerinden biri. Bedri, Nüvit'in cinsel organının küçüklüğünden söz açar. Yitirilmiş bir yaşam için söylenen 'ilk' sözdür bu. Aynı zamanda şiirli İstanbul tasvirleriyle donanmış Bir Kadının Penceresinden, yarı aydın, yarı inançlı, yarı namuslu insanların, değişik kesimlerin hep yarı kalan yaşamaları sürüp gittikçe toplumu bekleyen ürkünç umutsuzluğu sezdirerek biter. İki türlü sevişme var bu toplumda: Batılı sevişme ve töresel sevişme. Birbirini tanımayan iki kişinin çevre gözetiminde bir yuva kurmaları için koyun koyuna verilmesi: Bizim Köy'ün gelinleri, damatları bir yanda, bir yanda Amerikan sinemasının getirdiği en yeni aşk biçimleri. Yurdun insanı hasta. Ne zaman iyileşecek! Berberin öyküsünü anımsıyor Filiz, gerdeğe girdiği gece erkekfiği uyanmayan, uyanmayınca da gelini berber makasıyla delik deşik eden berberin öyküsü.

Diğer Selim İleri Sözleri ve Alıntıları