-Şu kadının dokuz çocuk doğurduğuna, dördünün erkek beşinin kız olduğuna, erkeklerden ikisinin öğretmen, ikisinin mühendis olduğuna bahse girer misin?
-Neyine
-Sokak ortasında bir öpücüğüne. Bildiysem ben seni öperim; bilemediysem sen beni.
-Olmaz (yaşlı kadın yanlarından geçti. ) giremem.
-Neden?
-Döverler bizi.
-Doğru. Evlerinden fırlarlar, üstümüze çullanırlar, döverler bizi. Ne yaparsak onlardan korkacağız. Korkmadık mı kötü!
Diğer Yusuf Atılgan Sözleri ve Alıntıları
- Konuşmam yetmiyormuş gibi düşünmeye de başladım. En kötüsü buydu. Çoğu insanlar gibi düşünmeden konuşsaydım kimse bir şey demeyecekti; ama ben düşündüğümü söylemeye kalktım.
- Belli bir yaşayış uygulamışlar bana. Görünmeyen bir giysi giydirmişler. Sıkıyor beni, çıkarıp atamıyorum. Düğmelerini çözemem mi? Bu bile güç. Ya çıkarıp atanlar? Tutuyorlar onları. Deliler evine kapıyorlar ya da kodese.
- İnsanların birbirine benzerlikleri, tümünün iki ayaklı oluşu şaşılacak şeydi.
- Yatsam, hiç kalkmasam! Kalkıp düşmanlıklarla dolu bir güne başlamakta ne var?
- Başkaları bizi, baca dumanı gibi, dışarıya bıraktığımız belirtilere göre tanırlar.
- İnsan kendine acır mı? Ben acıyorum.
- Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor.Ama yapışıp kalıyor ona, onsuz olamıyor. (Sustu,bir sigara yaktı.) Bakın, şimdi adımdan daha önemli bir şey biliyorsunuz: sigara içtiğimi.
- "babam adamsa,ben adam olmayacaktım..."
- Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı.
- insanlar yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. olmak istedikleri, olamadıkları "kişi"yi anlatırlar.