-Çoğu zaman afrikalı bir kız olacağıma madeni bir ingiliz sterlini olmayı isterim. herkes geldiğimi görmekten mutlu olurdu. -Bütün yara izlerini güzellik olarak görmeliyiz, tamam mı? Bu bizim sırrımız olsun. Çünkü tecrübelerime dayanarak söylüyorum, ölürken yara izi olmaz, yara izi ben kurtuldum demektir. -Bu, dünyanın iyi bir numarası, sarah. Kimse birbirini sevmiyor ama herkes u2 yi seviyor. -Aklının iyi olması için, önce özgür olman gerekir. -Durumun ne kadar ciddi olduğunu bildiğini sanıyordum, bilseydin gülümseyemezdin. omuz silktim. Eğer gülümseyemeseydim, sanırım durumum daha ciddi olurdu. -Birsinin hayatında olan güzel şeyleri okumazsan, onun kederiyle nasıl ilgilenesin ki? -Uygar bir ülkede sizi bir tuşu tıklatarak öldürürler. Öldürme işi çok uzakta yapılır; krallığın kalbinde, bilgisayarlar ve kahve fincanları ile dolu bir binada. -Barış, insanların gerçek adlarını söyleyebildikleri bir zamandır.
Diğer Chris Cleave Sözleri ve Alıntıları
- Barış, insanların birbirlerine gerçek adlarını söyleyebildikleri bir zamandır.
- "Eğer yüzün hayatın ağır tokatlarıyla şiştiyse, gülümse ve şişman bir adammışsın gibi davran." Nijerya Atasözü
- Ölürken yara izi olmaz, yara izi 'ben kurtuldum' demektir.
- anne burası çok güzel fakat bir okadar da kötü kokuyor tıpkı meleklerin ayakları gibi
- "Eğer yüzün hayatın ağır tokatlarıyla şiştiyse, gülümse ve şişman bir adammışsın gibi davran." Nijerya Atasözü
- Ölürken yara izi olmaz, yara izi 'ben kurtuldum' demektir.
- anne burası çok güzel fakat bir okadar da kötü kokuyor tıpkı meleklerin ayakları gibi
- Bir yara izinin asla çirkin olmadığı konusunda bana katılmanızı rica ediyorum. Yara izini yapanlar bunun aksini düşünmenizi isterler. Ama siz ve ben, onlara kafa tutma konusunda bir anlaşma yapmalıyız. Bütün yara izlerini bir güzellik olarak görmeliyiz. Tamam mı? Bu bizim sırrımız olsun. Çünkü, tecrübelerime dayanarak söylüyorum, ölürken yara izi olmaz. Yara izi 'Ben kurtuldum' demektir.
- Nisan yağmurları Mayıs çiçeklerini getirir.
- "Sizin ülkenizden yeterince korkmamışsanız, gidip bir korku filmi izleyebilirsiniz. Sinemadan geceye çıktıktan sonra bir süre dehşet her yerdedir. Belki katiller evinizde yatmış sizi bekliyorlardır. Çünkü evinizde bir ışık yanıyordur ve siz ışıkları kapattığınızdan emin olduğunuz için böyle düşünürsünüz. Aynada makyajınızı temizlerken kendi gözlerinizde tuhaf bir bakış görürsünüz. Bu siz değilsinizdir. Bir saat için ele geçirilmişsinizdir ve kimseye güvenmezsiniz; sonra bu duygu yavaş yavaş yok olur. Sizin ülkenizde dehşet, ondan yana bir derdiniz olmadığını kendinize hatırlatmak için aldığınız bir dozluk bir şeydir.
Ben ve köyümdeki kızlar için dehşet bir hastalıktır ve bizi hasta eder. Ayağa kalkıp , kendiliğinden kapanan büyük kırmızı sinema koltuklarını arkanızda bırakarak tedavi edebileceğiniz bir hastalık değildir.Bu iyi numara olurdu. Eğer bunu yapabilecek olsaydım,bana inanın çoktan fuayede olurdum.Büfeci çocukla birlikte güler, tereyağlı patlamış mısırları İngiliz Sterlinleri ile değiş tokuş eder, şöyle derdim :" Ah, Tanrı'ya şükür hepsi geçti. Hayatımda gördüğüm en ürkütücü filmdi, bir daha ki sefere ya bir komedi filmi ya da öpüşmeli romantik bir film seyredeceğim" ama belleğinizdeki filmden bu kadar kolay kurtulamazsınız. "