-Yıldıznameleri okumakta, riyâziyat, ilahiyat, felsefi sözler, astroloji, tefsir, hadis vb. bütün ilimlerde mahirsin. Bu nasıl oluyor? Okula gitmedin, dergâhlarda ikame etmedin, mürşidin olmadı, bütün bunlara nasıl sahip oldun? -Yürek devletimi kurdum. Yürekten maharetli mürşit mi var? Senelerce aramaktan yoruldum, meğerse aradığım bendeymiş, meğerse bulduğum sendeymiş. Kuyu Yusuf'un okuluydu. Çöl İsa'nın, Musa'nın dergâhıydı. Mağara da Hz. Muhammed'in yürek okuluydu. İlim sadece kitaplardan, hocalardan mı akar? Bazen onlarca ciltli kitapların anlatamadığını bir deve anlatır. Allah Kur'an'da Deveye bakmaz mısın? diyor. Peki biz devede neleri okuyacağız...Mevlâna işte senin hamlığın burada. Kitaplara fazla müptelâsın. Kâinat kitaptır. Hz. Muhammed yürüyen kitaptır. Ağaç, ateş, su kitaplarının satırlarını da okusana.
Diğer Sinan Yağmur Sözleri ve Alıntıları
- Aşk kutsaldır; kirli gönüllerde yuva yapmaz!
- İnsanın toprağı aşk şebnemi ile yoğruldu
Ruhun damarına aşkın neşteri vuruldu
Ondan bir damla aktı. Ve ona da 'Gönül' adını verdiler. - Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: ''Kadın bir kaburga kemiği gibidir. Kadın bir kaburga kemiğinden, bir eğri kaburga kemiğinden yaratıldı, onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın, kırılması da boşanmasıdır.''(ss.199)
- Allah annesini sevene Peygamber'in hırkasını giydirir.
- Kulluğunu Allah katında öyle yücelt ki,
Allah, sana sorsun:Kaderine ne yazayım.(ss.181) - "Yağmur değil de sen yağardı bu şehrin üzerine.Her defasında sokağa atardım kendimi.Islanmak güzeldi sende.Sen yağdıkça üzerime."
- hayatını öyle yaşa ki RABBİN sorsun sana kulum kaderine ne yazayım diye...
- Bazı aşklardan yeniden doğarak çıkarız, yolumuz ulaşır ilahi aşka. Bazen de aşk çölünde parça parça ölerek mahzun kalırız. Biz dünyanın aşk mağdurlarıyız. İlahi kader bizi bin türlü belaya düçar etse de, bezm-i elestte dediğimiz beladan vazgeçmeyiz. Arafta kalmak gibi bir tercihimiz yok bizim. İlla aşk. İlla bela.
- Aşk yolculuğunun yakınlık ve uzaklık mesafesi olmaz. Aşk yolunda olanın, "Ya bulamazsam" derdi olmaz. Sen yola düşmeden bir bak bakalım yüreğine, yol sana kısmet olup düşmüş mü?
- Kerbela'dan yıllar sonra bir Kufe'li İmam Cafer'e gelir ve sorar: Ey İmam! İhramlı iken bir sineği ezersem, onun kanı Haccı bozar mı? İmam sesini yükselterek : Be utanmaz! Hüseyin'in kanını dökerken çekinmediniz de çıkmış benden sineğin kanının hükmünü mü soruyorsun. Yıkıl karşımdan!