-Yapamıyorum dedi .Olmuyor.Oysa seni seviyorum,biliyorum.Ama yapamıyorum.Neden,Neden olmuyor?'Çünkü yardım etmiyorum sana.'diyecekti,demedi.'Soyunurken,babanın duyunca,nasıl şaşıracağını,başklarının neler diyeceğini düşündün.Şimdi seni kucaklayıp yatağa yıksam,öpe okşaya etini kışkırtsam,kulağına benden duymak istediklerini söyleyip seni kandırsam herşeyi yeniden unutursun.İstemiyorum böylesini .Yarım bardak şarap içirdim diye nasıl içimi yedim görmedin mi?Bu mavi boşlukta etimiz bile sonuna dek sevişemiyor.Çünkü bu ses geçmez, ışık sızmaz odada bile başkaları bizimle birlik.Ama birgün babanı,başkalarını kovup geleceksin.O zaman keskin ışıkta soyunup açık pencerede sevişeceğiz.Acelam yok benim,biliyorsun.'
Diğer Yusuf Atılgan Sözleri ve Alıntıları
- Konuşmam yetmiyormuş gibi düşünmeye de başladım. En kötüsü buydu. Çoğu insanlar gibi düşünmeden konuşsaydım kimse bir şey demeyecekti; ama ben düşündüğümü söylemeye kalktım.
- Belli bir yaşayış uygulamışlar bana. Görünmeyen bir giysi giydirmişler. Sıkıyor beni, çıkarıp atamıyorum. Düğmelerini çözemem mi? Bu bile güç. Ya çıkarıp atanlar? Tutuyorlar onları. Deliler evine kapıyorlar ya da kodese.
- İnsanların birbirine benzerlikleri, tümünün iki ayaklı oluşu şaşılacak şeydi.
- Yatsam, hiç kalkmasam! Kalkıp düşmanlıklarla dolu bir güne başlamakta ne var?
- Başkaları bizi, baca dumanı gibi, dışarıya bıraktığımız belirtilere göre tanırlar.
- İnsan kendine acır mı? Ben acıyorum.
- Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor.Ama yapışıp kalıyor ona, onsuz olamıyor. (Sustu,bir sigara yaktı.) Bakın, şimdi adımdan daha önemli bir şey biliyorsunuz: sigara içtiğimi.
- "babam adamsa,ben adam olmayacaktım..."
- Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı.
- insanlar yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. olmak istedikleri, olamadıkları "kişi"yi anlatırlar.