O tenime batan bir diken, ayağımın altında beliren bir su kabarcığı gibi. Gözleri meleksi, vücudu aklımı uyuşturuyor, ayrıca bir İngilizce profesörünün kelime bilgisine ve bıçak kadar keskin bir dile sahip...
Diğer Judith McNaught Sözleri ve Alıntıları
- Meredith: ''Önümüzdeki ay koleje başlamam gerekiyor. Koleje gitmeye mecburum, Matt. bir gün başkan olmayı planlıyordum.''
Matt: ''Oldukça büyük bir hedef. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı...''
Meredith: ''Hayır Amerika'nın değil; mağazamın.''
Matt: ''Tanrıya şükürler olsun. Önümüzdeki yıllarda zengin bir adam olmayı planlıyorum ama seni Amerika Birleşik Devleti Başkanı yapmaya gücüm yetmezdi.''
Ahaha Matt ya. - Meredith: ''Önümüzdeki ay koleje başlamam gerekiyor. Koleje gitmeye mecburum, Matt. bir gün başkan olmayı planlıyordum.''
Matt: ''Oldukça büyük bir hedef. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı...''
Meredith: ''Hayır Amerika'nın değil; mağazamın.''
Matt: ''Tanrıya şükürler olsun. Önümüzdeki yıllarda zengin bir adam olmayı planlıyorum ama seni Amerika Birleşik Devleti Başkanı yapmaya gücüm yetmezdi.''
Ahaha Matt ya. - Bir kadına düşlerindeki krallığı görmek her gün kısmet olmuyordu.
- Meredith: ''Önümüzdeki ay koleje başlamam gerekiyor. Koleje gitmeye mecburum, Matt. bir gün başkan olmayı planlıyordum.''
Matt: ''Oldukça büyük bir hedef. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı...''
Meredith: ''Hayır Amerika'nın değil; mağazamın.''
Matt: ''Tanrıya şükürler olsun. Önümüzdeki yıllarda zengin bir adam olmayı planlıyorum ama seni Amerika Birleşik Devleti Başkanı yapmaya gücüm yetmezdi.''
Ahaha Matt ya. - Meredith: ''Önümüzdeki ay koleje başlamam gerekiyor. Koleje gitmeye mecburum, Matt. bir gün başkan olmayı planlıyordum.''
Matt: ''Oldukça büyük bir hedef. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı...''
Meredith: ''Hayır Amerika'nın değil; mağazamın.''
Matt: ''Tanrıya şükürler olsun. Önümüzdeki yıllarda zengin bir adam olmayı planlıyorum ama seni Amerika Birleşik Devleti Başkanı yapmaya gücüm yetmezdi.''
Ahaha Matt ya. - Bir kadına düşlerindeki krallığı görmek her gün kısmet olmuyordu.
- Bir insanın mutlu olması için ailesinin hayır duasını alması şarttır. Ailenin senden nefret etmesi, lanetlemek gibi bir şeydir.
- Erkekler savaş alanlarında kendilerini kurban ederek onurlanırlar. Oysa biz evlilik yemini ederek kendimizi kurban ederiz.
- Bu erkekler olmasa kadınlar hayal kuramazlardı. Pişmanlık ta duymazlardı.
- İnsanlar özgürlüğü gözlerinde çok büyütüyorlar. Ona özgürlüğünü ver bundan nefret edecektir.