-Ne dediniz, sapığın biri miyim ben? Eğer bunu beni kızdırmak için söylüyorsanız boşuna uğraşıyorsunuz baylar. Ben,ömrüm boyunca, bir yük beygirine, gözlüklerinin iki yanını göremiyor diye kızmadım. Kızmam ben. Kızmak benim harcım değil. Kızsam da bu, gerçekleri daha iyi görmeme yarar. Durun bakayım, suratınız hemen de sirke satmaya başlamasın. Ben sizi iyi tanırım. Yoo, yoo iyi tanırım. Siz işinize yarayan gerçeklere el uzatırsınız sadece, yaramıyanlara da burun kıvırırsınız. Ne dediniz, ne dediniz? Lütfen sözlerinize biraz dikkat edin baylar. Bir insana durup, dururken aklâksız diyemezsiniz. Çok rica ederim, terbiye sınırlarını aşıyorsunuz. Şimdi ben de kalkıp sizi aynı şeyle suçlandırsam ne olacak? Ama durun sayın baylar, ben ahlâksızsam, benim ahlâksızlığım sizi hiç kızdırmamalı. Öyle değil mi canım? Bana baksanıza, ben sizin ahlâksız olmanıza kızıyor muyum? Nasıl siz de mi kızmıyorsunuz. Yoo, yoo siz ahlâksızlığın kendi tekelinizde olmasını istediğiniz için kızıyorsunuz. Başkasının ahlâksız olma özgürlüğü karşısında nevriniz dönüyor. Haa, ne buyurdunuz? Gözlemci olmak ahlâksız olmağa yeter, öyle mi? İşte şimdi halt ettiniz baylar. Siz de gözlemci olabilmek gücünü elde edebilseydiniz böyle konuşmazdınız. Siz gözlemci olamıyorsunuz. Kolay mı canım? Herkes gözlemciliğe kalkışabilir mi? Siz istediğiniz kadar dudak bükün. Dernekleri, kurumları, apartımanları, otomobilleri, cıngıltılı kolyeleri bırakıp da gözlemci olabilir misiniz siz? Ne sandınız, otomobile kurulmakla gözlemcilik yürür mü? Nasıl, nasıl otomobilde daha iyi gözlem mi yapılır? Hayır canım, otomobille sadece insan çiğnenir. Ama dinleyin canlarım. Lafımı bitireyim, hiç değilse. Rica ederim, öyle hemececik sıvışmayın. Lafımı bitireyim de başka yere gideyim. Bir gözlemci.. Ama nereye kaçıyorsunuz canlarım, ciğerlerim? Dinleyin beni.. Bir gözlemci.. Dinleyin lütfen.. Gözlemci dediğin.. Benden iğreniyor musunuz? Ne çıkar bundan efendim? Siz akşamlara kadar bir sürü iğrenç şeyle kucak kucağa oturmuyor musunuz? Nasıl, benim başka işim yok mu dediniz? Ama işte benim işim de bu canım: Gözlemcilik. Evet gözlemcilik dediğin.. Gene kaçıyorsunuz, dinlemiyorsunuz beni.. Buradaki işimi bitiremezsem, başka yere gidemem ki.. Ne buyurdunuz, bana acıyor musunuz? Nasıl olur canım? Benim hiçbir şeyim yok ki bana acıyasınız. Ben anadan doğma bir atletim. Bir atlet-gözlemci. Gözlemci dediğin.. Ah beni boşuna terletiyorsunuz. Dinleyin beni.. Lütfen dinleyin.. Lütfen dinleyin.. Lütfen.. Hiç olmazsa sözümü bitireyim. Sizden çok bir şey istemiyorum. Sözümü bitireyim. Dinleyin beni.. Ben bir gözlemciyim, uluslararası bir gözlemci. Dinleyin beni..
Diğer Salah Birsel Sözleri ve Alıntıları
- Çok okuyacaksın, çok yazacaksın. Fransız eleştirmenlerinden Alain'in öğrencisi André Mourois'ya salık verdiği şeyi uygulayacaksın. Usta yazarların kimi yazılarını alıp, noktasına, virgülüne varınca kopya edeceksiniz.
- Çok okuyacaksın, çok yazacaksın. Fransız eleştirmenlerinden Alain'in öğrencisi André Mourois'ya salık verdiği şeyi uygulayacaksın. Usta yazarların kimi yazılarını alıp, noktasına, virgülüne varınca kopya edeceksiniz.
- " Sanki İstanbul bir güzel bahçe olup bu evler de onun güzel çiçekleriydi. Bu çiçekler sonbahar rüzgarlarıyla soldu. İstanbul güz mevsiminde yalnız yeşillikten oluşan bir çayıra dönüştü."
- ..."Ben dostluktan çok dostluk sözünden irkilirim"...
- "Tarih kitaplarında zorbaların kendi gönülleriyle baskılardan vazgectiğini okuyamazsınız."
- "Türkiye'nin kurtulması , kalkınması için birtakım zorbaların ,her türlü işten ellerini eteklerini çekmeleri gerekir.Ama bu bir çözüm biçimi değildir. Birde kendini beğenmişler, kendinden başka kimseyi sevmeyenler, yani ekin itleri de raflara kaldırılmalıdır."
- İçten mektuplara benim de ihtiyacım var.
- Yaşarken elde edilebilecek, elde edildikten sonra da korunabilecek şeylerin en güçü dostluktur kanımca. Gerçi iki kişi arasında, en yakın iki kişi arasında kurulan şey dostluk mudur, o da çok su götürür ya, neyse biz gene dostluğun önemli bir şey olduğu üzerinde direnelim. Yoksa, insan Sokrates gibi «Dostlarım, dostluk diye bir şey yoktur» dedi mi dünyada yapayalnız olduğunu açığa vurur ki yalnızlık bir yerde güçsüzlüktür. Ama bir yerde de güçtür, başarıdır, utkudur.
- Bugünlerde, bu düşünceler beni kitaplarımı eksiltmeye yöneltti. Kitapları tarıyor, işime yaramıyacak olanları eşedosta armağan ediyorum. Amabütün zorlamama karşın üç beş kitabı geçmiyor. Çünkü, çünkü işe yaramayan kitap diye bir şey olmadığını bir kez daha anladım.
- İki gözümün ikisi Enis Batur,