'' Dünya Hazine Dairesinde '' yapayalnız, gençliğindeki yaşam, aşk, çalışma ideallerinin yıkılışını tek başına yaşarken gördü. Gözleri öylece kapalı, çöktüğü bir düşün derin, kör, acı verici ifadesi yerleşti yüzüne. Acımasız bir karabasanın pençesinde, elinden hiç bir şey gelmeksizin öylece uzanmış uyuyan talihsiz bir insanın sessizliği içinde acımasızca, ağzından şu sözler döküldü. '' Maddi çıkarlar. '' Sayfa:429
Diğer Joseph Conrad Sözleri ve Alıntıları
- Duygularını taşkınlıkla ifade etme çabasına her vakit şüpheyle yaklaştığımı belirtmek isterim. Başkalarını derinden etkileyebilmek için sıradan hassasiyetlerimizin dışına çıkma yönünde bir izni kendimize vermemeliyiz.
- Kahkahaların ve gözyaşlarının kaynağına ulaşmayı amaçlayan bir yazar her vakit daha da fazlasını deşip çıkartmak isteyecektir. Hıçkırarak ağlamayı değil, gösterişsiz bir şekilde iç çekmeyi; sırıtmayı değil, hafifçe tebessüm etmeyi takdir eden bir adam duygusuz değildir.
- Bazıları sert bir dille, halkın hatıralarımdaki gayri resmi karakterleri hoşnutsuzlukla karşılayacağını söylediler. Tüh, diyerek kibarca karşı çıktım. Şu tarihte şurada doğdum, gibi kutsal cümlelerle mi başlasaydım?
- Yerellikten uzak durmam bütün ilgiyi kaybetmeme neden olabilirdi. Bu muhteşem maceraları sadece sırasıyla anlatayım diye yaşamadım. Saçma fikirler sunabileceğim seçkin adamlar tanımadım. Harika olaylarla rezil olayları birbirine karıştırmadım. Bu biraz da psikolojik bir belgedir ve öyleyse de, bunu kendi çıkarımlarımı öne süren bir bakışla yazmadım.
- Kelimelerin gücünü algılamaktayım. Sonuçta karşısındakini ikna etmek isteyen biri doğru teze değil de doğru kelimelere güvenmelidir.
- Doğru vurgu çok önemlidir. Genişlemiş akciğerler, gürleyen ses telleri. Kimse bana Arşimet'in kaldıracından bahsetmesin. Arşimet, matematiksel imgeleme sahip dalgın bir adamdı. Matematiğe olan saygım sonsuz ama bu noktada formüllere ihtiyacım yok. Bana doğru vurguyu ve doğru sözcüğü verin, sizin için dünyayı yerinden oynatayım.
- Sessiz kalma cesaretimizi yitirirsek, yalnızca kendimiz hakkında konuşabiliriz.
- Ben yalnızca harfleri seviyorum fakat deniz sevgisinin bir adamı denizci yapamadığı gibi harfleri sevmek de beni bir edebiyat adamı yapmaz. Kıyıdan bakan bir edebiyat adamı denizi nasıl seviyorsa ben de harfleri öyle seviyorum olabilirim.
- Ben yalnızca harfleri seviyorum fakat deniz sevgisinin bir adamı denizci yapamadığı gibi harfleri sevmek de beni bir edebiyat adamı yapmaz. Kıyıdan bakan bir edebiyat adamı denizi nasıl seviyorsa ben de harfleri öyle seviyor olabilirim.
- Müslümanlık inancında bir babanın yeni doğan bebeğinin kulağıma fısıldayıp neredeyse ilk nefesini aldığı andan itibaren onu inananlardan biri yapması gibi denizin bir şekilde yatağıma kadar gelip farkında olmadan kulağıma çalınmış mırıltıları.