... Bedenini değil ama zihnini kurtarabilirdi. Kendini HerAn'a bıraktı, burada zaman zaten soyut bir kavramdı. Şimdi'ye, geçmişe ve geleceklere bakınca bu sefer farklı bir şey sezdi.
Bu sefer tek başına değildi.
.....
Bir kadın var. Hem genç, hem de çok ama çok yaşlı. Göremediği halde onun güzel olduğunu biliyor. Onun gibi, Kadın'ın da bilgisi sonsuz. Ama Caine'in aksine kadın O'nun içinde, O'nun ruhuna akıyor.
Birden Caine her şeyi anlıyor.
Kadın- Anlıyor musun?
Caine- Evet. Gelecek, onu görene kadar şekilsizdir. Bir parayı havaya attığında iki olası gelecek vardır, birinde para yazı gelir, diğerinde tura; ama sen görene kadar ikisi de değildir.
Kadın- Evet. İşte bu yüzden partiküller aynı anda her yerdedir, çünkü aynı anda tüm geleceklerdedirler.
Caine- Ama bu Laplace'ın Şeytanı ile ters düşüyor. Laplace, Şimdi'de her şeyi bilirsen, geçmişte ve gelecekteki her şeyi bilebileceğini söylüyor. Laplace'ın teorisi doğruysa o zaman gelecek önceden belirlenmiş -tekil- ama gelecek tekil değil, sonsuz.
Kadın- Laplace'ın teorisi tamamlanmamış. An'ın geçmişi için doğru, ama geleceğini kapsamıyor.
Caine- Laplace'ın Şeytanı geçmişteki her şeyi biliyor, çünkü geçmiş hep tekil, çünkü tüm ayırımlar hep ileri doğrudur. Ama Laplace'ın Şeytanı tam olarak geleceği bilemez, çünkü birden fazla var. Laplace'ın Şeytanı tüm olası gelecekleri bilir.
Kadın- Evet. An'ın geleceği olasılıklıdır. Şimdilerin hepsini çok belirgin bir şekilde gördüğün için tüm olası gelecekleri görebilirsin, ama bunlar sonsuz. Gerçek, düşüncenin bir yansımasıdır, her öne atılan dalda kendi gerçeğini seçersin, çünkü hangi An'ı düşünmek istediğini seçersin.
Caine- Anlıyorum. Bu yüzden HerAn'ı gözlerim açıkken göremiyorum, çünkü evreni görürken Şimdi'ye kilitleniyorum ve olası gelecekleri göremiyorum.
Kadın- Evet.
Caine- Ama...neden ben? Neden ben Şeytanım? Neden başkası değil?
Kadın- Bu da olasılık ile ilgili, aynen çan eğrisi gibi. Herkeste şeytana özgü güçler var aslında. Bazılarının güçleri zayıf, bazılarınınki güçlü. Çok az kişide hiç yok, bu yüzden de birkaçında hepsi olmalı. İşte bunlar da şeytanlar.
Caine- Eğer herkeste bir nebze yetenek bile olsa, bir şeyler varsa, ben neden HerAn'da başkalarını bilmiyorum.
Kadın- HerAn onların bilinçaltında var. Görebiliyorlar, ama anlayamıyorlar. Bazen bir yankı olarak var sadece.
Caine- Bir olayı önceden yaşamışsın veya görmüşsün gibi hissetmek gibi mi?
Kadın- Evet. Bu, An'ın geçmişinde görüldüğü şekliyle olası geleceklerden biri. İnsanlar gördükleri geleceklere giden yolu her zaman izlemezler. Ama izlerlerse ve bu gerçekleşirse, bu bilinçte birden ortaya çıkar; işte deja vu denilen şey de budur.
Caine- Herkesin farklı yetenekleri var demek.
Kadın- Evet, bazılarınınki zayıf, bazılarınınki güçlü. Zayıf olanlar ileriyi göremezler. Olası gelecekleri göremedikleri için hareketlerinin sonuçlarını tahmin edemezler. Hayat boyu kör ve aptalmış gibi yaşarlar. Kararları gelişigüzeldir, kararlarının sonuçları da öyle.
Güçlü yeteneği olanlar çoğu şeyi görebilirler, ama gördükleri bilinçaltındadır. İyi fikirlerine ?öngörü', ?içgüdü' ya da ?bir duyguya kapılmak' derler. Aslında bu fikirler HerAn'da gördükleri olası geleceklerden kaynaklanır. HerAn'da herkes için mükemmel ve mutlu gelecekler vardır.
Güçlü yetenekleri olanlar, gelecekteki kendilerinin kararlarına uyarlar ve aynı şeyleri yaparlar. Bu nedenle de kararları doğrudur, bilinçaltlarında bu kararların doğru olduğunu, onlara mutluluk getireceğini bilirler bir şekilde.
Caine- Benim gibi başkaları var mı? Başka şeytanlar var mı?
Kadın- Evet. An'da daha çok şeytan vardır. Socrates, Büyük İskender, Julius Sezar, Moliere, Napolyon Bonaparte, Herman van Helmholtz, Vincent Van Gogh, Alfred Nobel. Hepsi birer şeytan.
Caine- Hepsinin de benim gibi epilepsisi vardı. Zaten nöbetler de HerAn'ın bize yüklendiği anlar.
Kadın- Evet. HerAn'ı gören Şeytanlar, An'da acı çekerler.
Caine- An'da ne yapmam gerekiyor?
Kadın- Ne istersen onu. Kendi geleceğini seçme ve böylelikle çevrendekilerin de geleceğini değiştirme olasılığın var.
Caine- Ama hangi kararların doğru olduğunu nereden bileceğim? Her şey bir diğerine bağlı. Benim için doğru olan bir şeyi seçip, başkasına zarar verebilirim.
Kadın- Kararlar doğru veya yanlış değildir. Kararlar karardır. Sen, sana göre en iyisini seç.
Caine- Ama nasıl seçeyim?
Kadın- O sana bağlı.
Diğer Adam Fawer Sözleri ve Alıntıları
- "İyiki' lerin keşke' lerini geçsin bu hayatta. Çünkü zamanı geri çevirmek için saatin yelkovanı ile oynamak fayda sağlamaz."
- Kişi istediğini yapabilir; ama ne isteyeceğini isteyemez.
- "Tuhaf, Tüm duyuların merkezi olan beyin, acı hissetmeyen tek organdır.''
- Edison puştun tekiydi
- Satranç hayat gibidir.Her parçanın kendi işlevi vardır.Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü.Bazıları oyunun başında işe yarar, bazıları sonunda.Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın.Aynen hayatta olduğu gibi satrançta da skor tutulmaz.On parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin oyunu.
- Bitirmek için yarını, başkasına anlatmak için bitirmeyi beklemeyeceksiniz.Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi? Siz hiç Loto'da büyük ikramiyeyi kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar?Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı?Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parkta baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mı yoksa geleceği mi görüyorsunuz?Eğer siz de kontrolün kimde olduğunu merak ediyorsanız, 'Olasılıksız' tam size göre bir roman..
- acı çekmek, yalnızca arzuların bertaraf edilmesiyle sona erdirilebilir. s.321
- Bir sağırın sinestezi olması gibidir aşk; Müziği duymazsın ama onu hissedersin.
- Daha önce hiç silah kullanmamıştı, ama bu onu endişelendirmiyordu. Resim çekmek gibiydi bu iş. Odakla ve bas. Aralarındaki tek fark, bir Nikon kamera 9 milimetrelik bir Lorcin L gibi tepmezdi.
- Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar. Bu nedenle, hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz yapın. Sadece "isteklerinizin" tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın.