? ?. Halil Cibran ?.. ?Tereddüt, insana zorluk çıkarır, acı çektirir, bazen azap verir der? ? ?Ne tereddütsüz inanç mümkün. Ne tevazusuz özgüven.? ?Karşıtından beslenir insanı var eden, yukarı çeken nice özellik.? ?Ne yalpalamadan yürümek mümkün öyleyse, ne yolunu kaybetmeden ilerlemek.? ?Gölge olmadan güneş, şüphe olmadan aşk olur mu?? ?Keşke birbirimize dürüstçe: ?Seni seviyorum ama şu anda değil. Seni görmek istiyorum ama bugün değil.? ?Nasıl da tahammülsüz davranıyoruz, aşk söz konusu oldumu şüphenin kırıntısına dahi. Totaliter aşklarımız.? ?Şimdiki zamanı kontrol etmek, ettiğimizi sanmak yetmiyor; geleceği ipotek altına almak istiyoruz. ?Şüpheye ve çelişkiye yer vermeyen aşklar, yalan aşklar!?
Diğer Elif Şafak Sözleri ve Alıntıları
- Birinin korkulardan, evhamlardan bahsettiğini dinlemen onu esnerken seyretmeye benzer. Daha onunkiler bitmeden bir bakarsın sen kendininkileri saymaya başlamışsın.
- Belki aşk sevgiliyi kazanmayı değil, onda kendini kaybetmeyi gerektirir.
- En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır. Aynı şekilde zengin, benzer biçimde mesut olanların yakınlıkları sabun köpüğü gibidir, uçar. Ortak hüzünler, ortak arızalardır esas yakınlaştıran, yaklaştıran.
- "Tanrının kutsal kitabında neden çoğul konuştuğunu soruyorsun" dedi. "Bilemiyorum, ama belki de O da yalnızlığı sevmiyordur." (ŞEHRİN AYNALARI)
- Başımıza beklenmedik rastlantılar ancak bunları karşılamaya hazır olduğumuz anlarda gelir. (AŞK)
- Ne var ki tüm fertleri kuşaklar boyu acı çekmiş bir ailede acı çekmemiş tek fert olmak kadar acı bir şey yoktur. Aradaki eşitsizliği insanın kendi ailesi kapatır. (ARAF)
- Kendine gülebilir misin? Ama öyle vakur bir tebessüm lütfedercesine değil, içinde bir yerde sana seni yansıtan bir ayna, sana seni aktaran bir soytarı varmışcasına çekinmeden gülebilir misin, hem de herkesin ortasında? Dalga geçebilir misin kendinle, ciddiye alınmayı deli gibi arzuladığın halde? (MED-CEZİR)
- Şarkı üç dakika yirmi saniye ama tekrar tekrar çalınırsa sonsuza kadar sürebilir.
- Uzakları yakın, olmazları olur eden bir efsun aşk. İnsana tükürdüğünü afiyetle yalatan, ettiği tüm büyük lafları bir bir hatırlatan, bileğinden kavradı mı sarsan, sarstı mı bırakmayan bir yudumcuk efsun.
Aşk bir kimyasal bileşim. Formülünde esrar var. - "Belki de bir illetti aşk; insana hayat verse, ruhunu şenlendirse de bir marazdı yine de."