-- Yani, tapınak ve manastırlarda, Himalayalarda - AlıntıSöz

-- Yani, tapınak ve manastırlarda, Himalayalardaki mağaralarda oturan şu keşişlerin ve munilerin ve sadhuların hepsi kaçıştalar. Feragat et! Ama kaçmaya gerek yok. Feragat et ama burada ol. Dünyada ol, ama ona ait olma. Kalabalıkta kal ama bireyselliğini koru. Bin bir tane iş yap, ne gerekiyorsa onu yap. Ama asla iş bitirici olma. Egoyu şişirme, hepsi bu.
-- Peki, dedi diğeri, zen hayata nasıl geçirilir?
-- Özü feragat etmektir. Hayata geçirmesi, uygulaması dünyada yaşayıp ona ait olmamakla gerçekleşir.
(...)
Kaçan bir insan anlayış sahibi olamaz. KAÇMASI KORKTUĞUNU GÖSTERİR, ANLADIĞINI DEĞİL. Eğer, 'Bu kargaşada nasıl mutlu olabilirim? Bu keşmekeşte nasıl sakin kalabilirim?' deyip de Himalayaların sükunetine kaçarsan huzuru yakalama olasılığından kaçmış oluyorsun, çünkü bu kargaşa bir kontrast yaratır; bu keşmekeş sayesinde sükunet ihtiyacı doğar; bu ortamda dikkat dağılır. Ve sen tüm bu dikkat dağıtıcı unsurların üstesinden gelmek zorundasın.

Himalayalara kaçarsan biraz huzur bulabilirsin ama aynı zamanda biraz aptallaşırsın. Sessizliği hissetmeye başlarsın, AMA BU SENİN DEĞİL HİMALAYALARIN SESSİZLİĞİDİR. Geri gelince onu da geride bırakırsın, yalnız dönersin. Ve dünyaya dönünce eskisinden de daha fazla rahatsızlık duyarsın çünkü daha YUMUŞAK ve DUYARLI hale gelmiş olursun. Üstelik bir önyargı ile, sükunete eriştiğin fikri ile gelirsin. Daha egoist olursun.

O nedenle manastırlara kapanan insanlar dünyaya dönmekten çok korkarlar. Dünya sınavdır. Dünya kriterdir. Ve dünyada olup yavaş yavaş sessizliğe erişmek daha kolaydır, o zaman Himalayaların sessizliği içine işler. HİMALAYALARA GİTMEZSİN: ONLAR SANA GELİRLER. O zaman sessizlik sana ait olur, o zaman üstesinden gelirsin.

Diğer Osho Sözleri ve Alıntıları