(Spleen) Basık, ağır gökyüzü tıpkı bir kapak gibi Sıkıntının kurbanı ruhumuza çökerken, Ve ufuk kucaklayıp sonsuz gök çemberini Geceden daha hazin kara bir gün dökerken; Dönüşürken nemli bir hücreye dünya, toprak, Umut, yarasa gibi, o ürkek kanadını Duvara çarpa çarpa ve başını vurarak Tavanlar, giderken, ve yağmur damlaları Çizgi çizgi düşerken loş bir hapisanenin Parmaklıkları gibi. Örümceği andıran Dilsiz ve sağır bir halk karanlık ağlarını Beyinlerimizin dibine gerdiği zaman, Birdenbire öfkeyle, hiddetle sıçrar çanlar, Korkunç sesler çıkarıp ulurlar siyah göğe, Yurtsuz, başıboş gezgin ruhlara benzer onlar, İnatla, hiç susmadan başlarlar inlemeye. ?Ve davulsuz, müziksiz, ağır ağır, upuzun Bir cenaze alayı geçit yapar usumda, Umut ağlar, acımasız Sıkıntının çektiği Kara bir bayrak dalgalanır kafatasımda.
Diğer Charles Baudelaire Sözleri ve Alıntıları
- Kimi insanlar vardır, hep seyirci kalırlar.
- Gerçekten de ölçüsüzce ve acımasızca yoruyorsunuz beni.
- Bazı bazı size gerçek acının ne olduğunu öğretmek geliyor içimden.
- Yalnızlığını kalabalıkla doldurmasını bilmeyen kişi, telaşlı bir kalabalık içinde yalnız olmasını da bilmez.
- Bu dünyanın mutlularına bazı bazı kendi mutluluklarından daha üstün, daha geniş, daha derin mutluluklar bulunduğunu anımsatmakta yarar vardır, yalnızca budala gururlarını sarsmak için bile olsa.
- Çocuk gürültücüdür, bencildir, ne sevecenlik bilir, ne sabır; salt hayvan gibi, köpek gibi, kedi gibidir, yalnız acılara sırdaş bile olamaz.
- Bırak da uzun, uzun, uzun süre içime çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine, hoş kokulu bir mendil gibi elimle sallayayım onları, sallayayım da anılar silkelensin havada.
- Ruh ne denli hırslı, ne denli inceyse, düşler de gerçekleşebilecek olandan o denli uzaklaşır.
- Nerdeyse tüm mutsuzluklarımız odamızda kalmayı bilememiş olmamızdan geliyor başımıza.
- Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken zamanın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız.