- Sevgi, sevilen insanın fiziksel varlığının çok ötesine geçer. Sevgi, en derin anlamını, kişinin tinsel varlığında, iç benliğinde bulur. Sevilen kişinin gerçekte orada olup olmaması, yaşayıp yaşamaması, bir anlamda önemli olmaktan çıkıyor...
- Yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen her 'nasıl'a dayanabilir...
- Bu dünyada iki insan ırkı olduğunu, ama sadece iki ırk olduğunu -soylu insan "ırkı" ve soysuz insan "ırkı"- öğrenebiliriz. Her ikisi de her yerde bulunur, toplumun her kesimine sızar. Hıçbir grup sadece soylu ya da sadece soysuz insanlardan oluşmaz. Bu anlamda hiçbir grup "arı ırk" değildir...
- Ama gözyaşlarından utanmamız gerekmiyordu, çünkü gözyaşları, bir insanın cesaretlerinin en büyüğüne, acı çekme cesaretine sahip olduğuna tanıklık ediyordu...
- '' İnsanı en çok yaralayan şey (ki bu hem yetişkinler hem de cezalandırılan çocuklar için geçerlidir) fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır...''
- "Aklınızı kaybetmenize neden olacak şeyler vardır ya da kaybedecek aklınız yoktur." LESSING
- Yaşam trajik yanlarına karşın, potansiyel anlamını koruyabilir mi?
- Optimum : Belli bir durumda olabilecek en iyisi.
- İnsanın, '' her şeyden yoksun kalmış yaşamından başka kaybedecek hiçbir şeyi olmadığını '' ansızın kavradığı an neler yaptığını görür.
- Varoluşçuluğun ana teması: Yaşamak acı çekmektir; yaşamı sürdürmek, çekilen bu acıda bir anlam bulmaktır (Syf 9).