- üç kere üç dokuz eder
bilirsin
birin karesi birdir
kare kökü de
bilirsin
"mutlu aşk yoktur"
bilirsin
ama baharda ya da dışarda
sozsuz göğün altında
aşkın aşkla çarpımı
nedendir bilinmez
garip bir biçimde
hep sonsuzdur
kara kökü de yoktur - Nedir bir türlü sırrını anlamadık,
Kimdir bizimle böyle şaka ediyor,
Hangi cebini karıştırsan yalnızlık. - * "Bu ellerimi nereye koysam yakışmıyor
Dedim ki en iyisi kucağında dursun."
*"Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk." - * "İlaç milaç bok püsür şuramda bir şey var
Sahiden bir şey var haykırmadan anlatamam."
* "Sen sevgileri ve yollarını hatırlatıyorsun bana."
* "İnsan sevdikçe iyileşiyor artık anladım." - * "Aldatıldığımız önemli değildi yoksa
Herkesin unuttuğunu biz hatırlamasak."
* "Bu karanlık böyle iyi aferin Tanrıya"
* "Tanıyordum elimden gelmiyordu
Yoksa ne güzel aldanacaktım." - BİR AVCININ SON GÜNÜ
Geyikler bitti! Tükettim daha doğrusu!
Kuşlara el sürmedim hiç, onlar duruyor.
Neden mi? Çünkü o günler Afrika'da
-Başka yerlerde de elbet- yaşamak çok zor
Du ve kuş tüyleriyle tartılıyordu su.
Sincaplar bitti! Yani onları tükettim!
Omuzları yoktu zaten dişleri vardı.
Şöyle bir şehirden bir şehire giderken
Otobüsler insanları nasıl sallardı
Tüfekler de iyi patlamazdı nitekim.
Her şey bitti ondan mı gidiyorum? Hayır!
Şimdi her şey için ne bir söz ne bir yorum:
Şu: "Hayat" diye bir şey anımsıyorum!
Ek:
Giderayak boktan şarkılara dayanıyorum. - Ben de günahkar kullarındanım Allahım...
Bir "Kulhuvallahi" bilirim dualardan,
Bir de "Yarabbi şükür" demeyi doyunca,
ARZ-I HAL şiirinden - Ekmek derdi, aşk derdi unutturdu seni.
İnsan hatırlamıyor dün ne yediğini.
Zaten yediğimiz ne ki hatırda dursun.
Benim gibi kulun çok dünyada, Allahım!...
ARZ-I HAL şiirinden - Bir kere oruç tutmam ramazan boyunca,
Ama çekmediğim kalmadı sevdalardan.
ARZ-I HAL şiirinden - Artık, pek yarattığın gibi değil dünya
İnsanlar hem sabuna karıştı, hem suya:
ARZ-I HAL şiirinden