- Elleri bir garip, bir sahipsiz duruyordu iki yanında.
- Günlerin tam içinde yaşayamayınca, olanlara akıl erdiremeyince, bunlarla oyalanıyoruz işte, kahve pişirmek, çay demlemek.. Anılar da öylesine çoğalmış ki bastırıveriyorlar, günü karartıyorlar erkenden.
- Kirli camlara özgü o dolanık, halkalanarak büyüyen iç kapayıcı lekelerin berisinde ufacık bir lekeydi Behçet Bey; biraz kazınsa kendiliğinden çıkabilirdi.
- "Loş ışıkta her şey olduğundan yumuşak görünür, dargınlıklar unutulur." "Alien" isimli öyküsünden
- Ne olacak? ?Bizleri perişan eden, elimizi kolumuzu bağlayan; büyük kavgalara biriktirmemiz gerek öfkeyi ve gücü, günlük yaşama içinde ucu ucuna harcamak zorunda kalışımız. Sürekli aldatılma, yanıltılma; neyi, nasıl ve ne uğrunda harcadığını bilmemenin belirsizliği; siniri de parayı da.?
- ?Tenekeye hanımeli ektim, toprağı az geldi. Bakalım? Çiçekleri tanımıyorum pek, adlarını bile doğru dürüst bilmiyorum. Ama açsınlar istiyorum, gözümün önünde serpilsinler, balkonu sarsınlar: o zaman tanıyabilirim ancak, tanışırız."
- ?...yine de bilmek başkaydı, iliklerinde duymak başka.?
- "Demin düşünüyordum da, bizim ülkemizde geçmişler ne kadar kısa, ne kadar da kısa süreli. Bizler, tarihimizi hep on ya da on beş yıllarla düşünürüz. Yanlış anlamayın, dış dünyadan yenilikler çarçabuk erişir bize, ne var ki parıltıları çabuk biter, çabuk aşınırlar. Dün yepyeni olan bir kavram, bir akım, umut veren bir ad, bir yüz, bakarsınız bugün daha süresi dolmadan yıpranmış. Eşelenmiş, karanlık tarih dilimlerinin arasında bir yere kayıvermiş. O yüzden diyorum ki, bizim ülkede tarih arayacaksanız Lin bey oğlum, kitaplara bakmayacaksınız. Ama bir insan yüzünde, eski bir yapıda, bir sokakta ya da önünüzdeki fotoğraf gibi bir kartpostalda, yüz yılı bir anda kavramanıza yetecek onar yıllık ayrıntılar bulabilirsiniz."
- Ertesi gün. Yarın. Yarın vardı nasılsa, yeniydi. Şimdi geçmiş zaman olan bir yarın. Bir uykuluk mola...
- ??Gel Nigar,?? diyor yolun sonu, evin sonu, deniz, ??bir adım daha? at kendini? at, yola at? hadi at, çek kapıyı, sonra koş? koş? koş? yüreğin yatışsın. Arkana bakma, koş? Bir kere koşabilsen, birkerecik. Hadi çek kapıyı???