Tiziano Terzani, Gazeteci-Hukukçu (Columbia, Pisa Uni), der Spiegel. ITA-2004, TR-2005, Turkuaz Yayın, Çeviri: Eren Yücesan Cendey, 654 sf.
http://www.kitabinomurgasi.com/2013/09/atlikarincada-bir-tur-daha-tiziano.html
*Zengin ve çok geniş bir çevreye sahip bir İtalyan gazeteci olan Terzani'nin, uzun süreler yaşadığı ve sonrasında kanser hastası iken tedavilerinden yararlanmaya çalıştığı ABD ve Doğu hakkındaki izlenimleri.
-NEW YORK'ta içilen kahve, FLORANSA'da içilenden farklıdır.
-Genç bir kadının tüm hayatını doldurup geldiği valiziyle, N.York'da savaştıktan sonra, 10-20 yıl içinde kimsesiz ve hüzünlü orta yaşta bir kadına dönüşmesi çok görülen bir gerçektir.
-USA'da yaptığı işten hoşnut olan, derisinin altında olmaktan gerçekten memnun halde yaşayan hiç kimseyi tanımadım; özgür ve her şeye hakkı olduğunu düşünen, yalnız ve hüzünlü Amerikalıların hileli-teknik nedenli sevimli-sıcak ilk tavırları ile sonrasındaki tüm ilişkilerde artarak ortaya çıkan kuşku ve savunma hali arasındaki fark çarpıcıdır. Amerikalının ortalaması, ZENGİN/GÜÇLÜ/HUZURSUZ/DOYUMSUZ demektir.
-Doğuran bir kadının 2 hafta sonra çalışmak zorunda olduğu bu ülkede herkes, BİR BAŞKASININ KÖLESİ OLAN BİR YÖNETİCİNİN KÖLESİdir.
-Aslında orası, LEZİZ YİYECEKLERLE DOLU BİR MÜLTECİ-ÇALIŞMA KAMPI, bir Gulag gibidir; sistemi ayakta tutan ise büyük fedakarlıklara hazır olarak gelen göçmenlerdir. Arka kasası açık kamyonetler, göçebe ABD'nin sembolüdür.
-Her yerde hakim olan düşünce, "ben 2 tavuk, sen 0 tavuk yersen, kişi başına 1 tavuk yemişizdir" aldatmacasıdır.
-Özgürleşeceği beklenen Afro-Amerikalılar, her gelen göç dalgasıyla daha da arkaya/kenara itilmektedir. ABD KASTLARI, "kazananlar, yöneticiler-profesyoneller, orta sınıflar, işten çıkarılmışlar, kaybedenler, Ladinolar ve Afro-Amerikalılar" şeklinde sıralanır.
-Burada bir çocuk TV'de yılda 2000'den fazla cinayet izlemektedir.
-Her yeri kuşatmış olan "her şeyin tadını çıkarmalısın" mantığı, bıktırıcı bir zorunluluk düzeyindedir.
-DOĞU TIBBI adı altında pazarlanan ve ciddi paralar kazanılan her şeyi yıllarca denedim (kanser hastalığım nedeniyle) ve hepsinin DÜZENBAZLIK olduğuna yakından tanık oldum. Doğu'nun beni en çok etkileyen yanı, DOĞAYA UYUM, BASİTLİK-YALINLIK, GÖNÜLLÜLÜK ve JİMNASTİĞİ kapsayan Falun Gong anlayışı ve Çi Gong NEFES EGZERSİZLERİ'dir.
-HİNDİSTAN, merhametsizliğin, fethetmeyenlerin, pisliğin, yoksulluğun, hastalıklılığın, hırsızlığın, yalancılığın, umarsızlığın, namussuzluğun, tabusuzluğun, tarihsizliğin, reenkarnasyonun, zıtlıkların beraberliğinin, evrensel bütünlük ve dairesel zaman anlayışının ve kastların ülkesidir.
-KADINLAR sezgileriyle, yeniliği, gerçeği ve özgün olanı kolayca belirleyebiliyorlar.
-Bir kez Atlantiğin öteki yakasına geçtiysen, daima yanlış yakadasın demektir.
-HAYATIM MESAJIMDIR (Gandi); ADSIZ BİRİ GİBİ YAŞAMAK GEREK.
-KUYU KURBAĞASI'nın kuyunun aşağısından gördükleri ile yetinip, OKYANUS KURBAĞASI'nın anlattıklarına inan(a)madığı ve yalancı olarak baktığı bu dünyada, KOŞMAK İÇİN KOŞMAK, HİÇBİR YERE VARMAMAK ÜZERE GİTMEK istiyorum.