- Son kırk yıl içinde, kütüphaneler, kütüphaneciler ve yazarlar hakkında, herhalde bütün yazarlardan fazla şiir, deneme, öykü, oyun ve roman yazmışımdır.
- bütün bunların arasında hepimizi sersemleten bir telefon geldi. John Huston beni arayarak oteldeki dairesine davet etti ve Moby Dick'in senaryosunu yazmak için sekiz aylığına İrlanda'ya gelip gelemeyeceğimi sordu. Ne yıldı, ne aydı, ne haftaydı ama.Elbette bu göreve başlamak için birkaç hafta aralık bırakarak kabul ettim; bu bana, eşim ve çocuklarımla yılın büyük kısmını deniz aşırı bir ülkede geçireceğimizden, itfaye ekibimle ilgili son küçük düzeltmeleri yapma olanağı sağlayacaktı.
- "Sen şehrin ilerisindeki yerleşimsiz bölgede 65 metrelik panoları hiç gördün mü? Panoların bir zamanlar yalnızca 6.5 metre boyunda olduğunu biliyor muydun? Fakat araçlar hızlı gitmeye başlayınca, reklamların daha uzun süre görülebilmesi için panoları uzattılar.?
- Bizim rahat bırakılmaya ihtiyacımız yok. Ara sıra bir şeylerden gerçekten rahatsız olmamız gerekiyor. Ne zamandan beri gerçekten böyle rahatsız oldun? Önemli bir şeyler hakkında, gerçek bir şeyler hakkında.
- Kitaplar bir tür depo gibidir ve biz onlarda unutacağımızdan korktuğumuz şeyleri saklarız. İçlerinde büyülü bir şey yoktur. Büyü, sadece o kitapların anlattıklarındadır, evrenin parçalarını birleştirip bize nasıl elbise gibi sunduklarındadır.
- İyi yazarlar yaşama sık sık dokunurlar. Ortalama yazarlar üstüne hafifçe dokunup geçerler. Kötü olanlar ona tecavüz edip, leşini sineklere bırakır.
- Kitaplar, tören alayı büyük bir gürültü içinde caddede ilerlerken, Sezar?ın kulağına, ?Unutma, Sezar, sen de ölümlüsün,? diyen pretoryen muhafızlarıdır.
- Hata yapmaktan korkuyorsun. Korkma. Hatalardan yararlanılabilir. Bayım, genç olduğum zamanlar, bilgisizliğimi insanların yüzlerine vurdum. Beni sopalarla dövdüler. O zamanlar kırkımdaydım ve kör aletim, benim için iyi bir keskinliğe ulaşıncaya kadar bilendi. Eğer bilgisizliğini saklarsan kimse sana vuramaz, ama hiçbir zaman öğrenemezsin.
- ?Statüko adlı bir Romalıdan nefret ederim,? dedi bana, ?Gözlerini merakla doldur,? dedi, ve sanki on saniye sonra ölecekmişsin gibi yaşa. Dünyayı gör. Fabrikalarda yapılan veya parası ödenen herhangi bir rüyadan daha muhteşemdir.
- ?Düğmenin yerini fermuar aldı, insanın gündoğumunda giyinirken düşünecek kadar bile zamanı, bir felsefe saati, dolayısıyla da melankoli saati yok.?