- Myrna kahkaha attı. "Brian, sarhoşsun. Sarhoşlarla yatmam."
Brian kaşlarını çattı. "Ama sabaha ayık olacağım." - "Ağız spreyi olan var mı?"diye sordu Brian. "Ağzım ceset gibi kokuyor."
Sed çeşitli tüplerdeki spreyleri, nefes ferahlatan bir naneli şeker kutusunu ve biraz da sakızı cebinden çıkardı.
"Sed'in öpüşme cephaneliği,"dedi Eric. - O aptal piçle başa çıkabilirim. Benim için endişelenme. Ben oraya gelene kadar kendini güvende tut. Biliyor musun, şimdi uykuya dalarsan, uyandığında orada olacağım.
- Myrna en sonunda sordu, "Neden bana öyle bakıyorsun?"
"Benim evimdesin. Ocağımda yemek yapıyorsun."
"Şimdi benden çıplak ayakla gezip, hamile kalmamı ve fırfırlı bir mutfak önlüğü takmamı istersen, seni bir güzel benzeteceğim."
"Ayakkabı giyebilirsin." - "Evet, anneciğim,"dedi Eric. "Kötü bir çocuk olursam popişime şaplak atacak mısın?"
Ayağa kalktı, arkasını döndü ve poposunu Myrna'ya sundu.
"Popişini ancak iyi bir çocuk olursan şaplaklarım, Eric Sticks,"dedi, "ki bunun olacağını hiç sanmıyorum." - "Üniversiteye gittin mi?"
"Bir dönemliğine."
"Alanın neydi?"
"Çoğunlukla, kızlar." - "En sonunda benden sıkıldığında sorun yaşayacağım."
"Sanırım, en azından bir asır kadar güvendesin." Parmaklarını genç kadınınkilere geçirdi ve başparmağıyla elinin arkasını okşadı.
"Her zaman böyle tatlı mısın?"
Tek kaşı soru sorar gibi havaya kalktı. "Tatlı mı? İşte daha önce hiç suçlanmadığım bir şey." - "Kapıyı açtığında Myrna başını kaldırıp ona baktı.
"Bok gibi görünüyorum,"dedi.
"Annen sana yalan söylememen gerektiğini öğretmedi mi?"
"Ben asla yalan söylemem."
"Az önce söyledin." - -En azından bahsi kazandık. Brian ve Trey'in kıçlarına ne tarz bir dövme yaptırmalıyız?
+Gülen yüzlü papatyalar?
-Olmaz, o Jace modeli.Ben daha çok yavru kediler ve tek boynuzlu atlar çizgisinde bir şeyler düşünüyorum.
+Ve gökkuşakları?
Eric'in gözleri parladı. - Evet, kesinlikle gökkşakları. İyi dedin adamım, iyi dedin. - "Benimleyken canının sıkılmasını istemiyorum."
Trey gülümsedi ve burnuyla Reagan'a dokundu. "Bunun imkânı yok."