- Dünyanın en yalnız kimsesi; gizemli, uzak yolculuğa gitmeye hazırlanan bir ruhtur. Onu arkadaşlığa ve dünyaya bağlayan bağlar birer birer çözüldükçe hayal gücü daha da genişliyordu.
- "Çocuk on yaslarında çizgili yüzlü bir oğlandı, saçları trene aceleyle koşarken oradaki bayiden aldığınız dergi kapağı rengindeydi."
- "Sanki ölene kadar serbest kalmaya mahkum edilmişti"
- " -willella ile jackson dün Filistin'de evlendiler. Bu sabah mektup aldım. Çiçekleri yere fırlattım, haberin kulaklarımdan sol gömlek cebime, oradan da ayaklarıma inmesini bekledim"
- "Soapy'nin kucağına ölü bir yaprak düştü. Bu ayaz'ın kartvizitiydi. Ayaz, Madison Sakinlarine müşfik davranır, senelik ziyaretini evelden bildirir, ilanlarını dört köşe ağızlarında herkese dağıtması için Kuzey Rüzgarlarına verirdi"
- Soapy'nin kucağına kuru bir yaprak düştü. Bay Ayaz, Madison Meydanı insanlarına sevecen davranır, yıllık ziyaretini önceden bildirir, ilanlarını köşe başlarında dağıtması için poyraz rüzgârlarına verirdi.
- Bir gün sönük hayatımızın sonunda hesaplaşma vakti gelince bir de bakarız, aşkımız yalnızca bir iki soluk evlenme, kasanın gözünde saklanan iki kuru gül ve bir kaloriferle hayat boyu süren bir kavgadan başka bir şey değilmiş.
- Ve işte genç adam o anda kalbinin gizli portreler salonundaki eksik tabloyu bulduğunu anladı. Dupduru ela gözler, hafifçe kalkık bir burun, bir sarmaşık kadar kıvırcık kestane rengi saçlar, bütün o inanılmaz serüvenlerinin sonu ve ödülü gibi geldi kendisine.