- Cahil ise, "cehenneminden koru, cennetine al" diye tüm hayatını "ölçüler ve hesaplar" içine gömer. Tamamen dünyasaldır. Şekil üzerindedir. Bir eksik bir fazla hesabı ile sayarak tüm hayatını geçirir.
- İslam düşünce tarihinin en önemli entelektüel geleneklerinden birisi, İbnü'l Arabi ve Sadreddin Konevi'nin öncülüğünde teşekkül etmiş olan Ekberiliktir.
(...)
Bu gelenek "muhakkikler" denilen ve yeni bir metafizik anlayışı ve tanımı ortaya koyan bir grup mutasavvıfın fikirlerinin temsilcisidir.
Muhakkikler, "varlığın birliği" öğretisi çerçevesinde yeni bir tasavvuf anlayışını geliştirmişler ve genellikle ilk dönem tasavvuf eserlerinde ele alınan konularla ilgilenmemişlerdir. - Fusûsu'l-Hikem'i anlamamıza yardımcı olabilecek ve bu anlamda onun mukabili sayılabilecek yegâne eser, Konevi'nin en önemli ve bütün görüşleri için temel kitap olan Miftahu'l-Gayb'dır.
Miftahu'l-Gayb, bize Fusûsu'l-Hikem'i hangi bağlama yerleştireceğimiz ve ona nasıl yaklaşacağımız hakkındaki en doğru verileri sağlayan kitaptır.
Konevi, Miftahu'l-Gayb'da tasavvufi eserlerde alışık olmadığımız bir yöntemle ilm-i ilahi veya marifetullah diye isimlendirdiği bir ilmi temellendirmeyi hedefler. İlm-i ilahi veya marifetullah Tanrı'yı bilmekten ziyade Tanrı hakkındaki bilginin veya onunla ilgili ilmin adıdır.
Bu yönüyle ilm-i ilahi, İslam felsefe literatüründe bilinegelen metafiziğin başka bir adıdır ki, bu ad Kindî, Fârâbî, İbn Sînâ, İbn Rüşd gibi Müslüman filozoflarda da böyle geçer.
Konevi, metafizik adını kullanmaz, bunun yerine ilm-i ilahi veya marifetullah veya ilm-i tahkik veya kısaca tahkik der. Metafizikçiye işaret etmek için de muhakkik adını kullanır.
(...)
Konevi'ye göre metafiziğin konusu, Tanrı'nın varlığıdır.
Ardından metafiziğin sorununu da Tanrı-âlem ilişkisi olarak ortaya koyar.
İlkeleri ise Tanrı'nın isimleridir. - Hakkın ihsanlarında sınırlama yoktur. ' Bize verilmedi ' deme, çünkü Hak ' almadın ' der. Delil tekliften ortaya çıkar ; sana ' yapma ' denildi, sen yaptın ; ' yap ' denildi, sen ise yapmadın. İşin gerçeği budur.
Fütuhat c18,s71 - Muhyiddin İbn Arabi (k.s.) - Tecellileri kalbi ile müşahede etmeyen, onları inkâr eder. Çünkü akıl ve diğer güçler sınırlandırır; kalp ise sınırlandırmaz. Şâri şöyle buyurur: ''Kalp, Rahman'ın iki parmağı arasındadır, onu dilediği gibi başkalaştırır.''
- O vahdaniyetsiz vahid, ferdaniyetsiz ferddir; bizzat vahid ve münferiddir.
- Varlıklar umumiyetle üçten fazla değildir; birincisi Allah'ın zatı ikincisi, ilim gibi Allah'ın sıfatları, üçüncüsü ise yaratılmışlar gbi sıfatların sıfatları.
- O'nun ne aynıdır ne gayrıdır.
- Talep eden herkes sahip olmadığı bir şeyi arar ve talep eder; elde bulunan aranmaz... s. 113
- Ya Mütekebbir! (Şahit yaz büyüklüğüne bu küçük kalbimi)