- Doğa bilimcileri, kakımın bembeyaz kürklü, küçük bir hayvan olduğunu anlatırlar; avcılar kakımı avlamak için şöyle bir tuzak kullanırlarmış: Hayvanın genellikle geçtiği, sığındığı yerleri öğrenip çamurla tıkar, sonra sıkıştırıp o yöne doğru kovalarlarmış. Kakım çamura gelince durur, balçığa bulanıp hürriyetinden ve canından çok değer verdiği beyazlığını kirletmemek uğruna, avlanmaya razı olurmuş. Dürüst ve namuslu kadın, kakım gibidir; namus ise, kardan daha beyaz, daha temizdir.
- Tanrı, yeryüzü Cennet'inde ilk babamızı yarattığında, Kutsal Kitap'ta yazılanlara göre, Âdem'i uyutmuş ve uyurken sol kaburgalarından birini alıp, bundan annemiz Havva'yı yaratmış. Adem uyanıp Havva'ya bakmış ve 'Bu benim etimden et ve kemiklerimden kemiktir,' demiş. Tanrı da, 'Bunun için insan anasını ve babasını bırakacak ve ikisi bir beden olacaklardır,' demiş. Ve sonra, sadece ölümün çözebileceği kutsal evlilik bağı oluşturulmuş.
- İyi hiçbir tarafı olmayacak kadar kötü kitap yoktur.
- Başkalarını saf olduğuna inandırmak isteyen kişi, kesinlikle saf olmamalıdır.
- "Çünkü içim, makul bir saatte uyuyabilecek kadar huzura kavuşmadı henüz."
- Gezgin şövalyeler, ister akıllı olsun, ister deli, herkese karşı kadınların şerefini savunmak zorundadır. Cilt-1 Sayfa : 206
- Sonra da, (gerçekten aşıkmış gibi ) şöyle söyledi: '' Ey Prenses Dulcinea! Bahtsız yüreğimin efendisi, beni kovmakla, şiddetle, acımasızca sitem etmekle, güzel huzurunuza bir daha çıkmamamı men etmekle, çok büyük haksızlık ettiniz. Lütfen hanımefendi, sizin aşkınız yüzünden acılara gömülen, köleniz olan bu yüreği hatırlayın. Bu gibi saçmalıkları art arda sıralıyordu; hep kitaplardan öğrendiklerini örnek örnek alıyor, becerebildikçe, dillerini taklit ediyordu. Bu arada o kadar yavaş yürüyor, güneş de öyle hızla ve kızgın, yükseliyordu ki, bir beyni olsa sulandırmaya yeterdi. Cilt-1 Sayfa : 56
- İnsan yaptığıyla ölçülür. Cilt-1 Sayfa : 67
- Tarihçilerin kesin ve doğru olmaları, taraf tutmamaları gerekir. Ne çıkarın, ne korkunun, ne hıncın, ne sevginin, tarihçiyi gerçekten saptırmaması gerekir. Gerçeğin kaynağı tarihtir, zamana denk olan, olayları saklayıp koruyan, geçmişe tanıklık, şimdiki zamana örnek teşkil eden, geleceğin habercisi tarih. Cilt-1 Sayfa : 94
- Talih her felakette, çare olarak açık bir kapı bırakır. Cilt-1 Sayfa : 131