- Piadád y arahmanut! Piadád y arahmanut! (Merhamet! Merhamet!)...
- Bir umut vardı elbette içimde.Tabi bir hayal de...Aksi halde yola çıkmayı göze alamazdım.
- Hayatın safiyetine dokunmaktı sanki bu biraz da,içimdeki o çocuğu başkalarından kaçırmak,dahası esirgemek demekti...
- Derinlerimde başka bir iklim vardı...
- Ama bir sevda söz konusu olunca, insan hiçbir yere yalnız gidemiyor, hüsranları ve ayrılıkları hep beraberinde götürüyor. Bir çeşmeye, bir sokağa, bir yemek kokusuna, yıllar yılı yaşadığımız, doğup büyüdüğümüz şehirlere bile değişik anlamlar yükleyebildiğimiz anlardır bunlar. Kokular, renkler ve görüntüler: Artık her şey bir çağrışımdır.?
- 'Ama bütün bunları sizlere neden anlattığımı inanın hala bilemiyorum. Bildiğim tek şey seneler senesi içimde büyük bir baskıyla gizlemeye çalıştığım açmazları şimdilerde çok daha kolay dışa vurabiliyor olduğum. Bu da kimi acıların insan hayatının gündeminden er ya da geç kalkabileceğini kanıtlıyor. Bir ilerleme mi, yoksa bir gerileme mi bu? Sanırım bunu da zaman gösterecek. Ama sonuç ne olursa olsun hep biryerlerde kaldığımızı, kendi hayaletimizce kovalandığımızı ve tüm çabalarımıza karşın bireysel serüvenimizde sürekli olarak bir sürgünü ve tutsaklığı yaşamaya zorunlu olduğumuzu hiç unutmamamız gerekiyor. Gerisi boş laf.'
- 'Bir eve ya da bir kendine dönüşü sürekli olarak yaşamaya zorunlu olmak ya da düşkırıklığından düşkırıklığına koşarak değişebileceği sanılan sevdaları yenilemek, biraz tutku biraz da aldatmacayla yolun sonunda yalnız kalmamak için kıyıda bırakılmış öykü ve şiir parçacıklarına mutlaka sıra gelecektir. Derken bir gündoğumu, yeni taptaze bir sabah zaman ve yıpranmış bir şehrin denizle birleşen sokakları ve tüm denizlerin bir şekilde birbirine bağlanabiliyor olmaları.'
- '...Öyle olunca da kimi şehirlerde, düşlerde yaşanabileceğini yeniden düşünmek istiyorum. Garip ve açıklanması güç bir duygu bu ve öyle sanıyorum ki zorunlu sürgünlerin doğup büyüdükleri topraklara dönmek istemelerindeki gibi bir arzuyla kimi benzerlikler gösterebiliyor olmalılar. Ne de olsa bir yaşam boyunca hayalimize giren şehirlerin bir ezgi, bir koku ya da yaşanmış bir sevdayla özdeş olabilmeleri var.'
- Yüksek mercilerle kurabildiği ilişkiler sayesinde ticari hayatında kısa sürede yükseldiği, Ataşehir'deki yüksek binaların en yüksekteki katlarının birinde yüksek kiralı bir dairede yaşadığı, sporunu düzenli yapıp en çok yüksek atlamayı sevdiği için çevresindekilere yüksekten bakmayı alışkanlık haline getiren Samet, yüksek sosyeteye de girme sevdasıyla, gözü hep yükseklerde olmuş Ferda ile yüksek bir ücret ödeyerek gittiği balayı tatilinde, hayatın kapımızı beklenmedik bir zamanda çalabilecek saçmalığa yakışır şekilde, bir kaza sonucu yüksek bir kayadan düştükten sonra kaldığı yüksek fiyatlı hastahanede, kırılan kemiklerin kaynamasını alçılar ve sargılar içinde beklerken, ne kadar çok alçaklığa ne kadar yüksek bir değer biçtiğini en nihayet aklına getirebilmiş miydi?
- Yeni bir hüzündür şarkı, yeni bir sürgündür yeni bir yol almaya. Başarıyla birlikte gelişecektir başarızılık. Başarısızlık başarıda, bir yola çıkışta, bir umut etmede bulacaktır doğumunu. Bir seçenek arayışıdır yaşam. Seçenekler üretilir bu arayışta, seçenekler tüketilir zamanla. Yeni bir hüzündür şarkı, yeni bir sürgüne yeni bir yol almadır. Bitimsiz bir umut vardır, bitimsiz bir yaşama gücü vardır bu günüğ bir yarına bağlayan...