- Sevinç ve üzüntü hayatın bir parçasıydı; belki de işin sırrı, bütün bunları hissetmek, fakat sevince biraz daha sıkı sarılmaktı.
- Babasının müziğe hiç ihtiyacı yoktu, her zaman aşk şarkılarını kalbinde taşıdığını söylerdi.
- Gerçekten de beyaz geceler. Burada geceler yeni asfalt kadar karanlıktı.
- Yağan karların yumaşaklığında sesi sert ve sesindeki öfkeyi azaltabilmeyi dileyerek yüzünü buruşturdu.
- Kendi korkularını bir kenara atıp onlara ümit vermemeliydi.
- Seni artık sevmiyorum.
- Ona ihtiyacım var.Ama ihtiyacım olmasını istemiyorum.Yanımda olacağına insnmıyorum.Artık inanmıyorum.
- İkinizi de... dünyalar kadar seviyorum.
- Ama aşk konusunda hepimiz bazen aptallık ederiz.
- Bu vicdan azabıyla nasıl yaşardı?Yaşamak istiyor muydu ki?