"Hayatının kaygan incecik bir ip olduğunu hissedebiliyordu.Bu ipi yakalayıp ona sıkıca tutunmalıydı."

"Yazları gece ağır çöker.Kendini mutlu bir anda gelen kötü bir düşünce gibi sezdirir.Önce ara sokaklara çizgi çizgi gölgeler düşer,sonra bu çizgiler bahçelere ,kaldırımlara uzanır,binaların yanlarına tırmanır,yılan gibi kıvrıla süzüle pencerelerden içeri sızar ya da karanlım tamamen çökene dek ağaçların dalları arasını karartır."

"Vahşete o kadar yakın durmak insanın kalbinin zımparalanması gibiydi."

"Francis bu kadar az sözcüğe bu kadar çok acı yüklendiğine hiç şahit olmamıştı."

"Hislerimiz yay gibi gergin açık yara gibi hassastı."

"İkisi de koridorun ortasında duruyordu.Aralarında bir metre kadar mesafe vardı.Mırıl mırıl konuşuyorlardı.Yani sohbet ediyorlardı.Fakat gözlerine dikkatli bakıldığında ikisinin de birbiriyle konuşmadığı ,hatta hiç kimseyle konuşmadığı görülebiliyordu.Birbirlerinin varlığından haberdar bile değillerdi."

"Hem hiç kimse gelmez zaten Bayan Jones.Ne kadar korkarsanız korkun ,ne kadar zorlanırsanız zorlanın ,kimse dönüp bakmaz.Burada kendi kabuslarınızla kendiniz başedersiniz."

"Delilik bazen kafayı takmaktır,tek bir şeyi düşünmektir."

"Fakat ne gariptir ki o kadar güçlü ihtiyaçlar da zamanla bir çeşit deliliğe dönüşüyor."

"Acı geceleri bile aman vermiyor, diye düşündü.Hapyutturan kaç tane narkotik ilaç yazarsa yazsın ,hastanedekiler dertlerinden kaçamıyorlardı."