- "Karanlıkta nazik mırıltılarını dinlerken, varlığının bana iyi geldiğini hissettim. Bir bakıma bana arkadaş olmuştu, ki bu son zamanlarda çok sahip olmadığım bir şeydi."
- Yaşadığımız her günün bize sunulan ikinci bir şans olduğunu söylüyordu.
- Kedilerin kimi sevdikleri konusunda seçici oldukları ile ilgili kötü bir şöhretleri vardır. Eğer bir kedi sahibini sevmiyorsa gidip başkasını bulur. Kediler için bu doğaldır. Ayrılıp bir başkasıyla yaşarlar. Beni kedimle görmek onların nazarında durumumu düzeltmişti. Beni insanlaştırmıştı. Özellikle de o kadar insanlıktan uzaklaştıktan sonra.
- Benim inancım, her dinden ve felsefeden biraz almamız gerektiği üzerine kurulu. Budist olmamama rağmen, bilhassa Budist felsefesini seviyorum. Sana, ertafında hayatını şekillendirebileceğin çok iyi bir temel sunuyor. Örneğin, karmaya, yani ne ekersen onu biçersin fikrine kesinlikle inanıyorum. Bob'un, sıkıntılı hayatımın bir noktasında yaptığım iyi bir şey için verilen bir ödül olup olmadığını merak ediyorum.
- Biliyorum, birçok insana saçma gelebilir ama ilk defa bir çocuğa bakmanın nasıl bir şey olabileceğini anlamıştım. Bob da benim bebeğimdi ve üşümediğinden, iyi beslendiğinden ve güvende olduğundan emin olmak gerçekten değerliydi. Aynı zamanda da korkutucu.
- Birkaç gün içinde sağlığımda ve genel olarak hayatımda yaşanan değişim muazzamdı. Sanki biri perdeleri kaldırmış ve hayatıma bir miktar günışığı sokmuştu.
- Önümüzdeki yolun engelsiz olamayacağını biliyordum. Sağda solda sorunlarla yüzleşeceğimiz kesindi, ne de olsa hâlâ Londra sokaklarında çalışıyordum. Hiçbir zaman kolay olmayacaktı. Ama beraber olduğumuz müddetçe, her şeyin iyi olacağına dair içimde bir his vardı.
- Herkesin bir fırsata ihtiyacı vardır, herkes o ikinci şansı hak eder. Bob ve ben, elimize geçen bu şansı değerlendirmiştik...
- "Sırf takım elbise giymediğim, kravat takmadığım, evrak çantası veya bilgisayar taşımadığım ve maaş bordrom ya da vergi karnem olmadığı için asalak olduğumu düşünemezsiniz."
- Bu insanlar büyük ihtimalle kendilerinin de, hediyeyi verecekleri kişilerin de hiç ihtiyacı olmayan şeyler yüzünden çılgınlık halindeydi. Onlara imrenmiyordum. Aslında tam aksine, bunun epeyce acıklı bir şey olduğunu düşünüyordum.