GIORGIO AGAMBEN, Filozof, PhD, Prof, İsviçre-European Gradate School, ITA-2011, TR-2012, MonoKL Yayın, Çeviri: Betül Parlak, 137 sf.
http://www.kitabinomurgasi.com/2013/09/giorgio-agamben-gelmekte-olan-ortaklik.html

-Gerçekte KURTARILAMAZ olan hayat, İÇİNDE KURTARILACAK HİÇBİR ŞEY OLMAYAN hayattır.

-İYİ, "kötülüğün iyice kavranması", KÖTÜLÜK ise, yalnızca "şeytani olan karşısındaki YETERSİZ TEPKİMİZ"dir".

-İYİ, "GİZLİLİĞİN VE DIŞTA KALANIN OLMAYIŞIDIR".

-Cennetin duvarlarında yapılan yükseltme, cehennemin uçurumunda derinleşmeye karşılık gelir. CENNET İLE CEHENNEM ARASINDAKİ DUVAR YIKILMALIDIR.

-FAŞİZM-NAZİZİM kesinlikle AŞILAMAMIŞTIR ve bizler hala onların burcu altında yaşamaktayız.

-KÜÇÜK BURJUVA, dünyayı miras almıştır ve İNSANLIĞIN, NİHİLİZMDEN SONRAKİ HAYATTA KALMA BİÇİMİ olmuştur.
Küçük Burjuvanın, Nihilizmin dehlizlerinden miras aldığı "BİREYSEL VAROLUŞUN SAÇMALIĞI" hali, onu ANLAM ve SAĞDUYUDAN YOKSUN hale getirmiştir.

Hiçbir şey yeni insanlığın yaşamına, "REKLAMI YAPILAN ÜRÜNÜN HER TÜRLÜ İZİNİN SİLİNDİĞİ BİR REKLAM FİLMİ" kadar benzemez.

Küçük burjuvanın en büyük çelişkisi, aslında kendisine ait olmayan, sistem tarafından reklamlarla kendisine öğretilmiş ve ARTIK ANLAMSIZLAŞMIŞ OLAN "YAPAY HALK-ULUS KİMLİĞİNİ", HALA BU REKLAM FİLMİNDE ARAYIP BULUP İNATLA KENDİSİNİN KILMAYA ÇALIŞMASINDADIR.

"Görünenin iyi, iyi olanın görünür" olarak kabul edildiği günümüzde, Demokratik (?) GÖSTERİ Rejimi, ORTAK OLANIN ELİMİZDEN ALINMASI şeklinde sahnelenmektedir.

Bu rejimin DİN ADAMLIĞI'nı GAZETECİLER-MEDYACILAR yapmaktadır.

Onların kullandığı DEĞERSİZLEŞTİRİCİ-TİCARİ DİL, HALKLARI, KENDİLERİNİ VAR ETTİKLERİ GERÇEK DİLLERİNDEN KOPARMAKTADIR. Yani, Gelenekleri, inançları, ideolojileri, kimlikleri ve ortaklıkları yerlerinden etmekte ve içlerini boşaltmaktadır. Aslında tam da bu nokta OLANAĞIN BAŞLADIĞI YER'dir.

Yani ÇIPLAKLAŞAN ve HERHANGİ BİRİ haline gelen birey, POTANSİYEL YENİ OLANAKTIR.

-İnatla ve sanki tekrar bulacakmış gibi ÖZGÜN BİR KİMLİK ARAMA peşindeki küçük burjuva, ANLAM ve ÖZGÜNLÜK taşımayan bireyselliğini fark etmeli ve HERHANGİ BİRİ olduğunu kavramalıdır.

Eğer küçük burjuva "Herhangibiri olduğunu" anlayıp içselleştirebilirse, işte o zaman, hayatında ilk kez ÖN-YARGISIZ ve HERHANGİ BİRİ olarak DIŞA AÇILABİLİR, ORTAKLIĞA girebilir ve iletişim kuramadıklarıyla İLETİŞİM kurabilir.

-HERHANGİLİK, saf TEKİLLİĞİN figürüdür. Herhangi biri olabilmek, Kant'ın dediği gibi "insanları MÜMKÜN OLAN HERŞEY İLE SINIRDAŞ/EŞİKTE hale getirir ve BÜTÜNE AİT kılar".

Buradaki AİDİYET, herhangi biri olma ve BELİRLENMEMİŞ BİR BÜTÜNLÜK İLE İLİŞKİdir.

Bu EŞİKTE hali, bir "ötekinin içinde olma", "kendinin dışında olma" halidir.

EKS-STASIS (kendinin dışında olma hali), HERHANGİLİĞİN, İNSANLIĞIN BOŞTA KALMIŞ ELLERİNDEN TOPLANDIĞI ARMAĞAN olacaktır.

GELMEKTE OLAN ORTAKLIĞI, ancak böylesi "HERHANGİLİKLERİN BARIŞÇI GÖSTERİLERİ" sağlayabilir.
Buradaki umut, insanların "VAR OLMADAN OLAMAMA" algısından sonra başlayabilir:
VAROLMALIYIZ ve ancak ORTAKLAŞARAK VAROLABİLİRİZ.