- Ve yıllarca sonra kadının ölüsünü Bir bulantı cenazesi gibi kaldırdılar içimden.
- Günlerden ne? Pazartesi! İyi bilirim Ama gün nedir bilmem Çiylerle çiçeklerle çamlarla doldurulmuş gün Göğsü bir martı göğsü gibi denizlere değen Parklarda bahçelerde göz dolduran gün Bir çocuğun gözlerinden gözyaşı içen Sesini bir ayin gibi uzaklardan duyduğum Gün nedir.
- Ben bu kadar değilim Kışlada ölü bir zaman Bir güzel at durdukça gider Gittikçe döner bir bir güzel at durdukça Askerim, benim ağzım kuşlardan. Güneşi sormuyorum lekelenmiş dallardan Dalları sormuyorum dallardan daha iyi Yüzümü istiyorum bir süvari alayından Ne yapsam istiyorum, ama istiyorum Bir kişi bile değilim yalnızlıktan. Bir kişi bile değilim yalnızlıktan Gözlerim ormanlara asılı Ağaçlar, kırlar ve şehirler geçiyor kaputumdan O kadar geçiyorlar ki, sadece duruyorum Bir an bir yerde ölümü tanımazlığımdan. Ben bu kadar değilim Kışlada ölü bir zaman.
- Gökyüzü karışıksa kuşların işi Ya içim içime sığmıyorsa Ne denir kötüdür insanların gidişi..
- Biliyor musun? az az yaşıyorsun içimde, Oysaki seninle güzel olmak var..
- Bugün pazar kendimi selamlıyorum, Ve sanki kendimi tekrarlıyorum durmadan...
- '' Sonsuzluk alanıdır yüreğin.. ''