- Oysa Başlamak ne kadar güçtür, ne kadar incelikli Sürdürmek, sadece sürdürmek Öylesine kolay: Hiçbir şey olmamış gibi
- Üşümüyorum, üşümek elimde değil Hiçbir şey elimde değil Sevmek istiyorum, sevemiyorum Çarpıyor birbirine kalbimin kapıları Gülmek istiyorum, gülemiyorum Öne geçiyor acılarımın çizgileri Vermek istiyorum, veremiyorum Geri çekiyor beni tenimin güçlü dokusu Konuşmak istiyorum, konuşamıyorum Kapanıyor büsbütün dudaklarım
- Giyinip dışarı çıkıyorum hemen Ben bu 'evler'e sığamam.
- Özlemim sanadır, varsın Kar yağsın, daha yağsın Seni andırıncaya kadar.
- Açılmamış bir şarap şişesiydim Ki öyle kaldım Acımı köpürtmedim İçime sağdım Gözyaşlarımı göstermedim Ki sildim Özgürlüğüm beni tutsak düşürdü Başaramadım İçimde kara kara bulutlar sallandı Ki sallandılar Dışarı yağamadım Ve yenildim ve sustum.
- "Kısacık bir gündü, bir iki dakikalık bir gündü . . . Saniyeler sümbüller gibiydi Saniyeler sümbüller gibiydi dokunsam iki parmağım arasında akıyordu Kısacık bir gündü." ... Syf.52
- Ben bu kadar değilim Kışlada ölü bir zaman Bir güzel at durdukça gider Gittikçe döner bir bir güzel at durdukça Askerim, benim ağzım kuşlardan. Güneşi sormuyorum lekelenmiş dallardan Dalları sormuyorum dallardan daha iyi Yüzümü istiyorum bir süvari alayından Ne yapsam istiyorum, ama istiyorum Bir kişi bile değilim yalnızlıktan. Bir kişi bile değilim yalnızlıktan Gözlerim ormanlara asılı Ağaçlar, kırlar ve şehirler geçiyor kaputumdan O kadar geçiyorlar ki, sadece duruyorum Bir an bir yerde ölümü tanımazlığımdan. Ben bu kadar değilim Kışlada ölü bir zaman.
- Beni bir sardunya büyüttü belki.
- Saklamışım anlaşılan Odasında yapayalnız doğuran bir kadının Dışa vurmak istemediği Ya da pek gereksinmediği O iniltiyi andıran Duyurulmayan her şeyi.
- Oysa sıkıntıyı buruşuk bir iç çamaşırı gibi saklayan Bu kımıltısız gövde Görülmemiştir ki hiç, görülsün şimdi Görülmediği gibi gündoğumundan havalanan kuşların