- Ruhi Bey görüşelim Vaktim yok görüşmeye kimseyle Ruhi Bey! Kendimle bile, kendimle bile. (Olmaz ki, kimse kimseyi sevemez Ama hiç kimse.)
- Ruhi Bey görüşelim Vaktim yok görüşmeye kimseyle Ruhi Bey! Kendimle bile, kendimle bile. (Olmaz ki, kimse kimseyi sevemez Ama hiç kimse.)
- İçerenköy'deki Ruhi Bey gelmez O sadece karanfil satın alır Ölümü pek beğenmez Şimdiki Ruhi Bey ölüme daha yakındır Yaşamaya da Ölümle yaşam arasında bunalır bunalır Ben bu kadarını anlarım O beni kaldırır Bir karanfil kalabalığına artık katılır
- Yok artık pek konuşmuyoruz Benim sözlerim eksildi Onunki de eksildi Zaten kelimeler sonludur Öyle değil mi Donuk donuk bakışıyoruz Ben ölüme iyice yakın O yaşamaktan uzak Öyle bir gök içinde durmuş gibiyiz Karanfiller ölürken Karanfillerden bir deniz
- Ne yazık! vakit de yok kurtarmak için geleceği
- Öyle bir sahne ki bu: anladık, sevdik, ve unuttuk her şeyi
- Hey Tanrım neye yaradı sanki unutulmak.
- Anlamak, sadece anlamak istiyor korktuğumu
- Hepimiz, işte hepimiz Bitmenin, tükenmenin yorgunluğu içinde.
- Evet, çok değil, onları bilmeden hoşa gideriyoruz Sormayın, ama sormayın, bilmeden aralık tutuyoruz kapılarımızı Bilmeden bekliyoruz, bilmeden uyuyoruz sabahlara değin Kim bilir, belki de biz Tanrısıyız en olunmaz şeylerin.