- 1917 sonrasındaki devrimci milli hareketlerin örnekleri, Türkiye, Afganistan, Çin, Hindistan, Cezayir, Kore, Vietnam, Laoearekets, Kamboçya, Küba, Nikaruga, Venezuela ve Afrika ülkelerinin kurtuluş savaşıdır.
Hitler emperyazlimiyle işbirliği yapan "milli hareket" özellikle 1990 sonrasındaABD işbirlikçisi çeçen, talabani-barzani hareketleri, dogu timör, tamil gerillaları, afrikadaki ayrılıkçı hareketler, pkk bölücülüğü ve suriye ile irandaki kürt ayrılıkçılığıdır.
Dünya devrimci hareketleri, 1920 yılından sonra ilerici gerici saflaşmasında ölçüt olarak, emperyalizme karşı mücadeleti esas almıştır. Milli hareketlerde bu eksende değerlendirilmişlerdir. Emperyalizme karşı olan milli hareketler devrimci milli hareket, emperyalizmle işbirliği edenler ise gerici milli hareket olarak nitelenir. - DÜNYA DEVRİMCİ ÖRGÜTLERİ KÜRT İSYANLARINA HANGİ KONUMDAN BAKTI
1917'den bugünlere kadar dünya sosyalist ve devrimci örgütlerinin kürt isyanlarına tavrı aynıdır. Emperyalizme karşı konumlanıyor mu, ona bakmışlardır. Ve görmüşlerdir ki, kürt isyanlarının hemen hemen hepsi, emeperyalist devletlerin güdümündedir veya alnları içinde rol üstlenmişlerir. - İngiliz emperyalizminin çıkarları, kesinlikle dogu ülkelerinin milli bütünleşmesinde, onların bağımsız gelişiminde değildir. Emperyazlizmin doğudaki kalesi, geniş ölçüde onun bu ülkelerdeki gerici ögelerle baglantısı üzerine kurulmuştur. Aşiret hareketleri, onun elinde doğudaki devrimleri durdurmak için muazzam bir silaha dönüşmektedir. İngiltere'nin Türkiye'deki kürt hareketindeki, Afganistan ve İran'daki aşiretlerin ayaklanmalarındaki rolü, gayet iyi bilnmektedir.
- PKK, 1980'e kadar silahlı mücadeleyi sol partilere, devrimci örgütlere karşı yürütmüştür; polise ve askere karşı eylem yapmamıştır. Gladyo "böcek yiyen böcekler" teorisini uygulayarak bu eylemlere göz yummuş hatta destek vermiştir.
- PKK, 1980 öncesi silahını güneydoğuda etkili olan bütün sosyalist örgütlere çevirmiş, çok sayıda sol örgüt önderinin kanına girmiştir. Türkiye devrimcilerini bölgeden fizik olarak tasfiye etme ve bölgeyi ayrılıkçılığa ve kaçınılmaz olarak emperyalizme ve gericiliğe açma operasyonu böyle başlamıştır.
- Öcalan, 1999-2004 yılları arasında, Atatürk milliyetçiliğini savundu. Kemalist yönetimin Kürt isyanlarını bastırmasını haklı buldu. Çünkü isyancılar gerici, kemalist cumhuriyet ise ilerici idi.
- Öncelikle değiştiremeyeceğimiz bir gerçeği önümüze koymalıyız. Türkiye, Mustafa Kemal'in imzladığı Amasya tutanağında yazdığı gibi, Türklerin ve Kürtlerin üzerinde yaşadığı toprak parçasıdır.
- Çünkü kürt sorununda ki asıl engel, artık kürt realitesini kabul etmeyen iç kuvvetler değil, kürt sorununu Türkiye'ye karşı kullanmak isteyen dış kuvvetlerdir.
- 1