- Dolunayda vurdular! Çok yüksekti sesler ve tiz Beni bu pornonun içinden cinayet romanlarına sürgün gönder tanrım Sana Dolunay vardı diyorum! İlahi adalet istiyorum Kaybedenler de Nebiler kadar günahtan muaf tutulsun
- Bugün kaçıncı kez ölüyordum hatırlamam. Ölümlerimi hatırlayacak kadar ayık gezmedim ilk öldüğüm günden beri.
- Cebimdeki intiharları masanın üzerine boşalttım, buna sıcacık bir gülüşün yetti.Ve bir gün o gülüş beni göz çukurlarımdan aşağı itti.
- Ve beni öptüğün gün, Sen uyudun, ben ruhumu çıkartıp üzerini örttüm, Rüzgar aşındırmasın diye tenini.
- Ruhumun grilerini asıp yalnızlığıma,ceketimin cebimden ne zaman çıkartsam rengarenk düşlerimi, 'çocuksun' diyorlar.
- Zaman kırıldı.Zaman maviye iyi gelmiyor.Ben her sokakta sana aşıktım,her şehirde,her gecede,her kimsesizlikte.Sadece zaman bir parça piçti, bir parçada gece.
- "Yolda aperatif olarak sevişen gençlere bakıp, öyle gülüyorum ki bazen donuma çiş damladığını hisseder gibi oluyorum. Birbirlerini delice sevdiklerini düşünüyorlar. Gerçi bunların ebeveynleri de bu şekilde. Severek evlenmek diye bir durum var. Neyi severek evleniyorlarsa. Severek değil o sike sike evlenmek. Mecburi. Çünkü toplum öyle istiyor. Oğlan askerden geldi, kızın yaşı geldi geçiyor. Evlenme çağı diye bir yaş grubu bile kurmuşlar nasıl bir tarikatsa bu." (s.104)