- İstediğin gibi hülyaya dal, zavallıcık! Sana yeter demek bana düşmez. Aldırma, istediğim kadar, var kuvvetinle vur trampetine. Seni gülünç bulmaya yüzüm yok benim.
Sen, kışlana hasret çekiyorsan, ben de benimkine hasret değil miyim sanki?
Benim Paris'im de tıpkı seninki gibi, buralarda bile bana rahat yüzü göstermiyor. Sen çamların altında trampet çalıyorsun. Bense, boyuna kağıt karalıyorum... - "Hay kör şeytan" Tartarin'den bolca duyacaksınız bu sözü. :)
- Değirmenimden Mektuplar.41.-S Tistet Vedene ağzı kulaklarına varmış,salondan uçaradım çıkarken,ertesi günkü töreni düşünüp sabırsızlanıyordu.Ama yarını kendisinden daha sabırsızca bekleyen biri daha vardı; Papanın katırı... Venedne'nin geldiği günden başlayıp ertesi akşamın dua saatinin bitişine kadar yiyebileceği kadar yulaf yiyip,duvara çifteler atarak alıştırma yaptı.O da törene hazırlanıyordu kendince.
- Nefret, güçsüzlerin öfkesidir!... 21
- Daha önce yıldızların altında güzel bir geçirdiyseniz, herkesin uyuduğu o saatlerde, yalnızlığın ve sessizliğin ortasında gizemli bir alemin belirdiğini bilirsiniz. işte o zaman pınarlar daha gür bir sesle akarken, göllerin üzerinde küçük alevler parıldar. Dağdaki cinler, periler özgürce dolaşmaya başlar, civardaki ağaç dallarının büyüdüğünü, otların yeşerdiğini hissettiren belli belirsiz sesler, hışırtılar yankılanır adeta. Gün varlıklara aittir, geceyse nesnelere... 41
- Ah! Yüreklerimiz ne kadar güçsüz! Bunu söylemesi zor ama sanırım nefret aşkı öldüremiyor!... 48
- Siz şimdi benden, o gürültülü ve havası kirli Parisinizi özlememi nasıl beklersiniz? Değirmenimde o kadar mutluyum ki!
- İki âşık, bir iki saat boyunca ormanda nereye gittiklerini bilmeden dolaştılar... Bu sırada neler konuştuklarını çok merak ediyorsan, yosunların altından görünmeden akan boşboğaz kaynak sularının şırıltılarına kulak vermelisin.
- Siz şimdi benden, o gürültülü ve havası kirli Parisinizi özlememi nasıl beklersiniz..? Değirmenimde o kadar mutluyum ki..!
- İki âşık, bir iki saat boyunca ormanda nereye gittiklerini bilmeden dolaştılar... Bu sırada neler konuştuklarını çok merak ediyorsan, yosunların altından görünmeden akan boşboğaz kaynak sularının şırıltılarına kulak vermelisin...