- Ne tuhaf, söylenmiş sözleri, dile getirilmemiş duygulardan daha iyi anımsıyor insan.
- "Gel gör ki, ne kadar çok düşünürsem o denli değişik buluyordum yaşamı. Hem de garip yaratılmış olduğunu görmek için öyle dışından falan gelmek de gerekmiyordu ki! Biz insanların yaşamdan neler neler umduğumuzu anımsamak yeterdi, insanın yaşamın içine yanlışlıkla salıverildiği, aslında yerinin orası olmadığı sonucu kendiliğinden ortaya çıkıyordu."
- Kimi durumlar vardır, açıklamalar yapmak her şeyi daha da kötüleştirmekten başka işe yaramaz.
- Ne tuhaf, söylenmiş sözleri, dile getirilmemiş duygulardan daha iyi anımsıyor insan.
- "Gel gör ki, ne kadar çok düşünürsem o denli değişik buluyordum yaşamı. Hem de garip yaratılmış olduğunu görmek için öyle dışından falan gelmek de gerekmiyordu ki! Biz insanların yaşamdan neler neler umduğumuzu anımsamak yeterdi, insanın yaşamın içine yanlışlıkla salıverildiği, aslında yerinin orası olmadığı sonucu kendiliğinden ortaya çıkıyordu."
- Kimi durumlar vardır, açıklamalar yapmak her şeyi daha da kötüleştirmekten başka işe yaramaz.
- Küçük fablları, korku ile umut arasında dünyaya gözlerini açtılar. Bir bataklıkta kendisinden çok daha güçsüz hayvanlarla dövüşüp, savaştan hep zaferle çıkan, ama kendisini taşıyacak sağlamlıktan yoksun olan çamura gömülüp kalan güçlü devle ilgili fabl yüzünden divan-ı harp onu mahkum edemezdi. Bunun Almanya ile ilgili olduğunu gösteren ne kanıt vardı ki? Büyük, rahat ininden pek uzaklaşmadığı için yenilgi yüzü görmeyen, ama günün birinde dumanla ininden çıkartılan aslanla da Almanya'nın ne ilişkisi olabilirdi?
- İki kardeş arasındaki tek küçük ayrılık, ekmeklerinin bir kısmını kapıp götüren sevimli küçük kuşlarla ilgiliydi. "O ekmekle bir insanın hayatını kurtarabilirsin!" diye karşı çıkıyordu Giulio, Mario cevap veriyordu; "Ama o ekmek elliden fazla kuşu mutlu ediyor." Giulio da hemen onun bu görüşüne katılıyordu.
- Durumuma diyecek yok. Başarısızlık söz konusu olamaz benim için, nasıl olsa hiçbir eyleme kalkıştığım yok.
- Bu zamana kadar hiç ulaşamadığı bir kesinlikle hayatının ne denli boş olduğunu görmüştü. İlk kez anlıyordu ki, yaşayarak, canlı kalarak kandırdığı ölüm değil, hayatı; onun gibi sefil, çaresiz bir yaratık için hiçbir yararı olmayan hayat. Dünyası kararmış, kolu kanadı kırılmıştı.